![]() |
Tweet |
“LOZAN VE ANAYASA GİBİ KAVRAMLARIN TERÖR BİLDİRİLERİNDE YER ALMASI TESADÜF DEĞİLDİR”
İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Erenkara, terör örgütünün kamuoyuna sunduğu metindeki bazı kavramların tarihsel ve siyasal açıdan manipülatif olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu açıklamalarda bilinçli bir dil kullanılmıştır. Lozan, soykırım ve anayasa gibi kavramlar üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin meşruiyet temelleri sorgulanmak istenmektedir. Terör örgütü, yalnızca güvenlik tehdidi oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda tarihsel hafızamıza da ideolojik müdahalede bulunuyor. Bu metinlerin yok hükmünde sayılması gerekir.”
“HALKIN ONAYLAMADIĞI HİÇBİR KARAR MEŞRU OLAMAZ”
Erenkara, Abdullah Öcalan’a yönelik siyasi talepler ya da af beklentisi gibi söylemlerin sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal travmaları yeniden tetikleme riski taşıdığına dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Böyle bir mesele asla kapalı kapılar ardında konuşulamaz. Şehit aileleri, gaziler ve milyonlarca vatandaşımızın vicdanı hiçe sayılarak yapılan her girişim, toplumsal huzura zarar verir. Eğer böyle bir gündem gerçekten varsa, bu konunun tek muhatabı millettir. Referandumsuz, halk onayı olmadan atılacak her adım gayrimeşrudur.”
“DİYARBAKIR, HEM ADALETİN HEM HUZURUN YANINDADIR”
Açıklamasında Diyarbakır halkının duruşuna da dikkat çeken Erenkara, şehirde barışın en çok talep edilen ama aynı zamanda en çok istismar edilen kavram olduğunu söyledi:
“Diyarbakır, yıllardır terörle anılmak zorunda bırakılmış ama aynı zamanda barışın özlemini en çok duymuş şehirlerden biridir. Bu halk; ne terörün vesayetini ne de devleti temsil etmeyen çözüm anlayışlarını kabul eder. Adil, şeffaf ve herkesin hakkını gözeten bir yönetim anlayışı bu coğrafyada kalıcı huzurun tek anahtarıdır.”
“DEVLETİN MUHATABI MEŞRU SİYASET ZEMİNİ OLMALIDIR”
Erenkara açıklamasını şu net ifadelerle tamamladı:
“Devlet, gayrimeşru yapıların taleplerini değil; milletin iradesini esas almalıdır. Terörle mücadelede kararlı olunmalı, ama bu mücadele milletin adalet duygusuna dayanmalıdır. Kimse milleti yok sayarak, bu ülkenin geleceği üzerinde hesap yapamaz. Diyarbakır halkı, barışı istismar eden değil, barışı adaletle inşa eden bir siyaset talep etmektedir.”