![]() |
Tweet |
Kaplan, Türkiye’de emekçilerin karşı karşıya kaldığı yapısal adaletsizliklere de dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Bugün işçilerimiz, düşük ücretlere, güvencesiz çalışmaya ve sosyal hak kayıplarına mahkûm edilmiştir. Bu durum sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal barışı ve ekonomik sürdürülebilirliği de tehdit etmektedir. Bizler, emeğin korunmadığı hiçbir yapının kalıcı refah üretemeyeceğine inanıyor, emekçi kardeşlerimizin haklarını temel önceliğimiz olarak görüyoruz.”
“ÜRETEN TÜRKİYE İDEALİ, ANAHTAR PARTİ'NİN DEĞİŞMEZ HEDEFİDİR”
Abdullah Kaplan, Anahtar Parti’nin ekonomi vizyonuna da değinerek üretim ve emek merkezli bir dönüşümün zorunlu olduğunu vurguladı:
“Borçla büyüme, ithalatla günü kurtarma anlayışı ülkemizi sürdürülebilir bir kalkınmadan uzaklaştırmıştır. Gerçek kalkınma, üretimden, istihdamdan ve emeğe değer vermekten geçer. Anahtar Parti olarak biz, üreteni destekleyen, işçiyi güçlendiren, yerli üretimi teşvik eden bir ekonomi anlayışını savunuyoruz. Güçlü bir Türkiye, ancak güçlü bir işçi sınıfı ile mümkün olacaktır.”
“1 MAYIS, BİR BAYRAM OLDUĞU KADAR BİR SORUMLULUK GÜNÜDÜR”
Açıklamasının sonunda 1 Mayıs’ın taşıdığı derin anlama vurgu yapan Abdullah Kaplan, sözlerini şöyle tamamladı:
“1 Mayıs, sadece emekçilerin değil, adalet arayan herkesin günüdür. Bu özel gün, dayanışmanın, eşitliğin ve emeğin değerinin yeniden hatırlandığı bir çağrıdır. Anahtar Parti olarak, emeğin ve adaletin hüküm sürdüğü bir Türkiye için azimle çalışmaya devam edeceğiz. Tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, birlikte daha aydınlık yarınlar kuracağımıza olan inancımı yineliyorum.”