![]() |
Turaç, “Ekonomide iyileşme yalnızca büyük şehirlerin göstergeleriyle ölçülemez. Eğer bir şehirde genç işsizse, tarım terk edildiyse, esnaf kepenk indiriyorsa, orada kalkınma değil krizin suskunluğu vardır” ifadelerini kullandı.
“Iğdır Üretiyor Ama Destek Görmüyor”
Turaç, Iğdır’ın tarım ve hayvancılık potansiyelinin yıllardır değerlendirilmediğini, buna rağmen bölge halkının kendi imkânlarıyla üretimi sürdürmeye çalıştığını vurguladı. “Sınır ticaretinden tarıma kadar pek çok alanda Iğdır kendi değerini ortaya koyuyor. Ancak merkezden yürütülen ekonomi politikaları, bu potansiyeli görmüyor, görmezden geliyor” dedi.
“Bölgesel kalkınma planları, sadece strateji belgelerinde kalmamalı; üreticinin tarlasında, girişimcinin iş planında, öğrencinin gelecek umudunda hissedilmelidir.”
“Yerelde Hayat Durduysa, Ülkede Kalkınmadan Bahsedilemez”
Iğdır’da genç nüfusun hızla göç ettiğini, yatırımcıların ise destek ve altyapı yetersizliği nedeniyle geri çekildiğini belirten Turaç, “Gelişmekte olan bir şehir, yalnız bırakılmış durumda. Eğer kalkınmayı adaletli dağıtmazsanız, bazı şehirlerde yalnızca kriz değil, sessizlik büyür” dedi.
Aile kurma yaşının ileri gittiğini, küçük esnafın borç döngüsünden çıkamadığını ve tarımsal üretimin plansızlıktan dolayı gerilediğini söyleyen Turaç, yerel ekonomik yapının canlandırılması için acil müdahale gerektiğini vurguladı.
“Anahtar Parti, Ekonomiyi Yerelden Merkeze Taşımayı Hedefliyor”
Adem Turaç, Anahtar Parti olarak ekonomik adaleti yalnızca gelir dağılımı üzerinden değil, coğrafi dengeyle birlikte ele aldıklarını belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz Iğdır’da şunu savunuyoruz: Üreten desteklenmeli, küçük şehirler unutulmamalı, gençler kendi memleketinde hayal kurabilmeli. Anahtar Parti, kalkınmayı merkezden değil; yerelden başlatan, halkın yaşadığı şehirden ekonomiyi ayağa kaldıran bir vizyonla hareket etmektedir. Iğdır’da bir çocuğun geleceği, İstanbul’dakiyle aynı değerde olmalıdır. Siyasetin görevi, bu eşitliği tesis etmektir.”