|
Tweet |
Abdullah Kaplan, Türkçülüğün, Türk milletinin tüm bireylerini, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin, bir araya getiren güçlü bir öğreti olduğunu vurguladı. “Türkçülük, sadece bir ideoloji değil, bir milletin ortak geleceği için el birliğiyle mücadelenin adıdır. Türk milletinin tüm unsurlarıyla birleşmesi, ancak Türkçülüğün benimsenmesiyle mümkündür” dedi.
"TÜRKÇÜLÜK, GELECEĞİMİZİN TEMELİDİR"
Kaplan, Türkçülüğün, Türk milletinin varlık ve bağımsızlık mücadelesini sürdürme noktasında vazgeçilmez bir öğreti olduğunu ifade etti. “Türkçülük, Türk milletinin yalnızca geçmişini korumak değil, aynı zamanda milletin geleceğini şekillendirecek bir düşünce biçimidir. Bizler, Türkçülüğün ışığında daha güçlü bir Türkiye inşa etmek için mücadele edeceğiz” dedi.
Kaplan, Türkçülüğün milli hafızayı güçlendiren bir rol üstlendiğine dikkat çekti. “Türkçülük, tarihsel değerlerimizi, kahramanlıklarımızı, kültürel mirasımızı unutmadan, bu mirası daha da ileriye taşımak için her Türk vatandaşı tarafından benimsenmesi gereken bir öğreti olmalıdır. Milli hafızamızı sürekli canlı tutarak, halkımızın geleceğe güvenle bakmasını sağlayacağız” şeklinde konuştu.
“HER BİRİMİZİN SORUMLULUĞUDUR”
Abdullah Kaplan, Türkçülüğün sadece bir siyasi hareketin değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu belirtti ve Türk milletinin her ferdine bu sorumluluğu hatırlattı. “Türkçülük, milletin geleceğine sahip çıkmak demektir. Her birimiz, bu büyük milletin parçası olarak, Türkçülüğün ilkelerini hayatımıza entegre ederek, daha güçlü bir Türkiye için var gücümüzle çalışmalıyız” dedi.
