|
Tweet |
“GİDENLERİN ÇARESİZLİĞİ İÇİMİZİ BURKUYOR”
Ağrı’dan yurtdışına göç edenlerin yaşadığı zorluklara değinen Kaya, bu durumun bir cesaret değil, çaresizlik olduğunu söyledi:
“İşsizlik nedeniyle bilmedikleri bir ülkeye, dil bilmeden, kültür bilmeden gitmek zorunda kalan gençlerimiz ve ailelerimiz için bu durum bir cesaret değil, çaresizliktir. Memleketinde iş bulamayan insanlarımız, ailelerini geride bırakarak ekmek peşine düşüyor. Bu, Ağrı’nın ve ülkemizin en büyük kayıplarından biridir.”
“TEKSTİL SEKTÖRÜ ÇÖZÜM OLMADI”
Son yıllarda Ağrı’da tekstil sektörüne yapılan yatırımları değerlendiren Kaya, bu projelerin sürdürülebilir olmadığını vurguladı:
“Bakanlık ve valilik eliyle Ağrı’da tekstil sektörüne ciddi yatırımlar yapıldı. Ancak bu yatırımların uzun vadede sürdürülebilir olmayacağını en başından söyledik. Ağrı, asırlardır tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan bir il. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yanı sıra tarımsal faaliyetler, şehrimizin temel ekonomik kaynağıdır. Tekstil sektörü, Ağrı’nın bu doğal yapısına uygun değildir ve maalesef bu durum yatırımcıların kısa süreli varlığını ardından bölgeden çekilmesiyle sonuçlandı.”
“TEŞVİKLERİN SONUCU: İŞSİZLİK VE HAK KAYIPLARI”
Kaya, tekstil yatırımları için verilen teşviklerin ardından şirketlerin bölgeyi terk ettiğini ve binlerce insanın tekrar işsiz kaldığını belirtti: “Teşviklerle desteklenen yatırımcılar, tüm teşviklerden faydalandıktan sonra şirketlerini kapatıp gittiler. Binlerce insan tekrar işsiz kaldı. Dahası, birçok çalışan maaşlarını ve tazminatlarını alamadı. Karşımızda içi boşaltılmış, malvarlığı olmayan şirketler var. Avukat olarak bize gelen birçok işçinin haklarını hukuki yollardan dahi tahsil edemiyoruz.”
“ÜRETİME DAYALI YATIRIMLAR GEREKİYOR”
Kaya, Ağrı’nın tarım ve hayvancılık potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, üretime dayalı ekonomik modelin önemine vurgu yaptı:
“Biz Milli Görüş olarak her zaman üretime dayalı ekonomik modeli savunuyoruz. Ağrı’da yapılması gereken, şehrin tarım ve hayvancılık potansiyelini değerlendirerek bu alanlarda istihdam yaratmaktır. Ağrı’da tarım ve hayvancılık üzerine yapılacak yatırımlar hem sürdürülebilir olacak hem de şehrin doğal yapısına uygun olacaktır. Ancak günü kurtaran, kısa vadeli projelerle bu sorunların çözülmesi mümkün değildir.”
“SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER ŞART”
Kaya, devletin teşvik politikalarının uzun vadeli ve sürdürülebilir olması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Teşvik politikaları güzel, ancak bu politikaların sürdürülebilir olması gerekiyor. Ağrı’da üretime dayalı yatırımlar yapılmazsa işsizlik, göç ve umutsuzluk sarmalı devam edecektir. Biz Saadet Partisi olarak, halkımızın geleceğini garanti altına alacak projelerle bu sorunların üstesinden gelmeye hazırız.”
“AĞRI’NIN GELECEĞİ İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Son olarak Kaya, Saadet Partisi olarak Ağrı halkının sorunlarını çözmek için çalışmaya devam edeceklerini belirtti:
“Ağrı’nın hak ettiği kalkınmayı ve refahı sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz. Tarım ve hayvancılık gibi üretime dayalı yatırımlarla şehrimizin ekonomik gücünü artıracak, halkımızın yaşam standartlarını iyileştirecek adımları atacağız. Ağrı halkı bu zorluklara mahkum değil, biz bu zorlukların üstesinden geleceğiz.”
“TEŞVİKLER ÜRETİM BAZLI OLMALI”
Kaya, ayrıca teşviklerin üretim bazlı olmasının önemine değinerek şu açıklamada bulundu: “Teşviklerin üretim bazlı olması gerekiyor. Üretilen ürün kadar destek verilmesi şart. Arazi kullanım dönümü üzerinden verilen teşvikler, toplumu tembelliğe itiyor. Bu sefer vatandaş ekmediği halde destek alıyor ve bu da tarımda ulaşılmaya çalışılan amaca zarar veriyor. Tarım sektörü sekteye uğruyor ve ülke ekonomisine katkı sağlamak için üretime dayalı sistemler gereklidir.”
