|
Tweet |
Durmaz, anayasa değişikliği gibi hayati bir sürecin, halkla birlikte ve güven ortamında yürütülmesi gerektiğini ifade ederek şu açıklamalarda bulundu:
“Anayasa bir milletin hukuk zeminidir. Ama bu zeminin üzerine güven inşa edilmeden, atılacak her adım boştur. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı, hukuk yerine talimatların konuşulduğu bir ülkede, yeni anayasa söylemi inandırıcı değildir. İktidar, mevcut metni dahi uygulamazken, yenisini hangi anlayışla hayata geçirecek?”
“BALIKESİR’DE ÜRETEN EZİLİYOR, TÜKETEN BORÇLANIYOR”
Balıkesir’in tarım ve hayvancılıktaki gücüne rağmen ekonomik darboğazdan etkilendiğini belirten Durmaz, bölge halkının karşı karşıya kaldığı zorlukları şu sözlerle ifade etti:
“Çiftçimiz tarlasına küsmüş, hayvancı yem maliyetleriyle baş edemiyor. Ürün değer bulmuyor, alın teri karşılık görmüyor. Kent merkezinde gençler işsiz, esnaf zorunlu kredilerle ayakta kalmaya çalışıyor. Bunların hiçbirine çare sunmayan bir iktidarın, anayasa değişikliğiyle gündem değiştirme çabasını doğru bulmuyoruz.”
“SİYASETİN VİCDANI KAYBOLMUŞ DURUMDA”
Durmaz, siyasi iklimin kutuplaşmaya ve korku siyasetinin yayılmasına dayandığını belirterek, Saadet Partisi’nin bu anlayışa karşı umut ve adalet odaklı bir yol izlediğini vurguladı:
“Bir ülkenin geleceği, toplumun tamamını kucaklayan bir anlayışla şekillendirilir. İktidarın ısrarla sürdürdüğü 'ya biz ya onlar' siyaseti, milleti iki kutba mahkûm ediyor. Oysa biz, üçüncü bir yolun; ahlaki, vicdani ve adil bir siyasetin mümkün olduğunu gösteriyoruz. Türkiye bu siyaset diline mecbur değil.”
“ANAYASA DEĞİL, ADALET VE EKONOMİK HUZUR İSTİYORUZ”
Açıklamasının sonunda Durmaz, Saadet Partisi’nin gerçek çözüm arayışının sadece sözde reformlara değil, toplumsal yapının onarımına dayandığını belirterek sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Vatandaş, hakkını aradığında değil; sessiz kaldığında korunuyorsa, orada anayasa hükmü değil, otorite vardır. Biz Saadet Partisi olarak, her bireyin eşit haklara sahip olduğu, refahın adil dağıldığı, yargının siyasetten arındığı bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Yeni anayasa için değil, adil bir düzen için varız.”
