![]() |
Tweet |
“İnfaz Düzenlemeleri Suç ile Ceza Arasındaki Dengeyi Korumalıdır”
Cezaevlerinde yaşanan doluluk ve fiziki koşulların, belirli istisnai durumlar için insani çözümleri gündeme getirebileceğini belirten Kocabıyık, şu değerlendirmede bulundu:
“Yaşlı, ağır hasta, engelli ve hamile mahkûmlar için, insani boyutu önceleyen ve ölçülü düzenlemelere ilkesel olarak olumlu bakabiliriz. Ancak bu sürecin, suçun ağırlığını göz ardı eden, kamu vicdanını yaralayan bir af politikasına dönüşmesi kabul edilemez. Suçun karşılığı silinirse, adaletin itibarı da silinir.”
“Toplumu Yaralayan Suçlara Tolerans Gösterilemez”
Özellikle organize suçlar, kadın ve çocuklara yönelik şiddet, cinsel istismar ve uyuşturucu ticareti gibi alanlarda infaz indirimi ya da tahliye beklentilerinin toplumda derin kaygılar doğurduğuna dikkat çeken Kocabıyık, “Devletin adalet anlayışı, sadece cezayı kesmekle değil; toplumun güvenlik duygusunu ayakta tutmakla da ölçülür. Bu nedenle, infaz düzenlemesi adı altında geçmişte acı bırakmış suçlara dair herhangi bir yumuşama gündeme gelmemelidir” dedi.
“Yeni Anayasa, Bir Kişinin Yolunu Değil, Milletin Ufkunu Açmalıdır”
Anayasa değişikliği tartışmalarına da değinen Kocabıyık, 12 Eylül ürünü mevcut anayasanın artık Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Elbette daha özgürlükçü, daha adil ve daha katılımcı bir anayasa gereklidir. Ancak bu değişim, bir kişinin yeniden adaylığını sağlamak amacıyla kurgulanırsa, ortaya çıkacak metin anayasa değil, siyasi araç olur. Yeni anayasa; kuvvetler ayrılığını tesis eden, yasama organını güçlendiren, yargı bağımsızlığını güvence altına alan nitelikte olmalıdır. Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı vardır; kişisel arayışlara değil.”
“Meclis İradesi Dışlanarak Reform Olmaz”
İnfaz düzenlemesine ilişkin henüz Meclis’e resmi bir teklif sunulmadan yapılan kamuoyu yönlendirmelerine de değinen Kocabıyık, “Bu gibi köklü meseleler, televizyon tartışmalarında şekillendirilemez. Meclis’in ciddiyeti, yasamanın haysiyeti korunmalıdır. Tasarı varsa Meclis’e gelsin; yoksa kamuoyu algısıyla süreç manipüle edilmesin” uyarısında bulundu.
Açıklamasının sonunda partilerinin yaklaşımını özetleyen Fatih Salih Mehmet Kocabıyık, şu ifadeleri kullandı:
“Biz Yeniden Refah Partisi olarak; adaletin ilke, hukukun çerçeve, toplumun ise muhatap olduğu bir anlayışı savunuyoruz. Geçici memnuniyet üretmek için yapılan aflar, uzun vadede çok daha derin toplumsal maliyetler doğurur. Biz affın değil, ıslahın; kişiye özel düzenlemelerin değil, milletin ortak hukukunun peşindeyiz. Bu çizgiden asla sapmayız.”