![]() |
Tweet |
“İsrail’in Saldırıları Uluslararası Hukuku Yok Sayıyor”
İlhan, sivil yerleşim alanlarının, bilim insanlarının ve çocukların yaşadığı bölgelerin hedef alınmasının, uluslararası hukukun en temel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“İsrail, yıllardır sürdürdüğü saldırgan politikalarını bugün İran topraklarına taşımış; bu kez bilim insanlarını ve ailelerini doğrudan hedef almıştır. Bu bir güvenlik önlemi değil, bir uluslararası suçtur. ABD’nin böylesi açık bir ihlale destek vermesi ise bölgede barıştan yana değil, şiddetten yana bir pozisyon alındığını göstermektedir.”
“Türkiye Etkisiz Kınamalarla Yetinmemelidir”
Türkiye'nin bu gelişmeler karşısında diplomatik uyarılarla sınırlı kalmaması gerektiğini söyleyen İlhan, şu somut önerilerde bulundu:
İsrail’in güvenliğini sağlayan Kürecik Radar Üssü kapatılmalıdır.
ABD’ye lojistik destek sağlayan İncirlik Üssü’nün faaliyetleri askıya alınmalıdır.
Enerji ve taşımacılık hatlarında İsrail'e yönelen tüm geçişler derhal durdurulmalıdır.
Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı olağanüstü toplantıya çağırmalı ve bölgesel ortak bir duruş geliştirilmelidir.
“Ortadoğu Halkları Barış İstiyor, Emperyal Müdahaleleri Değil”
Hacı İlhan, Ortadoğu'nun mazlum halklarının emperyal çıkar hesaplarına kurban edildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ortadoğu halklarının beklentisi barıştır, refahtır, özgürlüktür. Fakat her fırsatta bölgeye dışarıdan yapılan müdahaleler, huzuru değil, yıkımı büyütmektedir. Gazze, Şam, Tahran ya da Bağdat fark etmiyor. Bu coğrafyada her damla kanın sorumluluğu sadece silah kullananların değil, susanların da omuzundadır.”
İlhan, konuşmasının sonunda bir uyarıda bulundu:
“Bugün hedef alınan İran’dır, ama asıl mesaj tüm bölge halklarınadır. Bu saldırılar sadece bir ülkeye değil, tüm ümmete yöneliktir. Türkiye başta olmak üzere hiçbir ülke, bu saldırganlığa karşı sessiz kalma lüksüne sahip değildir. Çünkü bugün İran’a yönelen tehdit, yarın başka bir sınırda, başka bir şehirde karşımıza çıkacaktır.”