![]() |
Tweet |
Hakan Yazıcı, bazı siyasi aktörlerin Gazze konusunda yaptığı açıklamaların kamu vicdanını derinden yaraladığını belirtti:
“Bir ülke çocuk mezarlarıyla dolarken, ticaret ayrı, siyaset ayrı diyerek açıklama yapılmaz. Limanlardan çıkan gemilerin yönünü değiştirmekle sorumluluktan kaçılmaz. Bu milletin vicdanı, ekonomik kılıflarla kandırılamaz.”
“Sakarya’dan Yükselen Ses: Bu Milletin Hafızası Zayıf Değildir”
Yazıcı, Sakarya halkının adalet ve vicdan eksenli duruşunu hatırlatarak şöyle devam etti:
“Bu şehir, Kurtuluş’un yükünü omuzlamış şehirlerden biridir. Şimdi yeni bir istiklal imtihanındayız. Bu kez sınavımız Gazze’dir. Bir çocuğun kanı üzerine inşa edilmiş her suskunluk, tarihimizin yüzüne vurulmuş bir lekedir. Biz, bu lekeyi taşıyamayız.”
Yazıcı, açıklamasında yardım göndermenin ötesine geçen bir duruş çağrısında bulundu:
“Evet, Gazze’ye yardım göndermek değerlidir. Ama sadece bu kadarıyla yetinmek bizim inancımıza da kimliğimize de yetmez. Zulüm varsa, biz oraya sadece un değil, onur götürmeliyiz. Sadece ilaç değil, irade taşımalıyız. Bugün susan, yarın kaybedecektir.”
“Gazze’nin Hesabı Sadece İsrail’e Değil, Bize de Sorulacak”
Açıklamasının sonunda Hakan Yazıcı, siyaset kurumunu daha cesur adımlar atmaya çağırarak şu sözlerle mesajını tamamladı:
“Bugün Filistin’de ölen çocuklar bize sadece İsrail’in zulmünü değil, bizim suskunluğumuzu da hatırlatıyor. Mazlumun hesabı yalnız zalime değil, sessiz kalana da sorulur. Anahtar Parti olarak bu hesabın farkındayız. Vicdanımızı soğutmak değil, ateşe çevirmek için buradayız.”