Tweet |
“TEŞVİKLERİN VERİMLİLİĞİ YOK, DENETİMİ EKSİK”
Kaya, mevcut teşvik sisteminin çiftçiyi üretime teşvik etmek yerine kaynak israfına yol açtığını belirtti:
“Devletin verdiği tarımsal teşvikler, üretimi artırmak yerine yanlış politikalar nedeniyle kaynak israfına neden oluyor. Denetim eksikliği ve yanlış uygulamalar, teşviklerin gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelliyor. Çiftçiyi üretime teşvik etmek yerine tembelliğe iten bu sistem, aynı zamanda devletin kaynaklarını da boşa harcıyor.”
“YERLİ TOHUM KAYBOLDU, ÇİFTÇİ DIŞA BAĞIMLI HALE GELDİ”
Kaya, yerli tohumların artık kullanılmadığını ve çiftçilerin tamamen dışa bağımlı hale getirildiğini vurguladı:
“Eskiden kendi buğdayımızı ambarımızda saklar, tohumluk olarak kullanırdık. Bugün o yerli tohumların hiçbirisi kalmadı. Tarım müdürlükleri, ilk başta İsrail menşeli tohumları ücretsiz dağıttı. Ancak bu tohumlar toprağı gübreye bağımlı hale getirdi. Şimdi ise çiftçi, her ekim döneminde yüksek fiyatlarla tohum ve gübre almak zorunda bırakılıyor. Topraklarımız zehirleniyor ve çiftçilerimiz bu maliyetlerle tarımı sürdüremez hale geliyor.”
“TOPRAĞI ZEHİRLEYEN GÜBREYE MAHKUM EDİLDİK”
Kaya, gübre fiyatlarının artışıyla birlikte çiftçilerin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekti:
“Bugün bir çiftçi, 100 dönüm bir tarlayı ekebilmek için 22 bin liraya tohum, 20 bin ila 30 bin lira arasında gübre almak zorunda. Bu maliyetlerle üretim yapmak imkansız hale geliyor. Çiftçimiz, daha ekim yapmadan borçlanıyor. Gübre fiyatlarının sürekli artışı, çiftçiyi borca sürüklüyor ve toprağı da zehirliyor.”
“DEVLET ÇİFTÇİDEN UCUZA ALIP PAHALIYA SATIYOR”
Kaya, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) çiftçiye haksızlık yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Çiftçi, buğdayını TMO’ya 8-9 liraya satıyor. Ancak aynı buğdayı birkaç ay sonra 22 bin liraya geri almak zorunda kalıyor. Devletin bu adil olmayan fiyat politikası, çiftçiyi zor durumda bırakıyor ve üretimi tamamen bitiriyor. Bu durum sürdürülebilir bir tarım politikasından tamamen uzak.”
“ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN ÇEKİLİYOR”
Kaya, tarım maliyetlerindeki artış nedeniyle çiftçilerin üretimden çekildiğini ifade etti:
“Mazot, gübre, tohum ve diğer girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle çiftçiler tarımı bırakıyor. Ağrı gibi tarım ve hayvancılıkla geçinen bir şehirde bu durum, ekonomik ve sosyal açıdan büyük bir felakete yol açıyor. Çiftçilerimiz kendi topraklarında üretim yapamaz hale gelmiş durumda.”
“ÜRETİM VE DEVAMLILIK ESAS OLMALIDIR”
Kaya, Saadet Partisi’nin üretime dayalı ekonomik model önerisine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Teşvikler, verimliliği artıracak şekilde üretime dayalı olmalıdır. Tarım politikaları, bölgenin yapısına uygun olarak şekillendirilmeli ve sürdürülebilirlik esas alınmalıdır. Ağrı gibi tarım ve hayvancılık potansiyeli yüksek bir şehirde bu sektörler desteklenerek kalkınma sağlanabilir. Üretim odaklı politikalar olmadan bu sorunların çözülmesi mümkün değildir.”
“HUKUKİ VE EKONOMİK DÜZENLEMELER ŞART”
Kaya, tarımsal teşviklerin denetlenmesi ve kaynakların doğru kullanılması gerektiğini belirterek şu çağrıda bulundu:
“Devlet, teşvik politikasını denetimle desteklemeli ve çiftçiyi gerçekten üretime teşvik edecek adımlar atmalıdır. Kaynakların verimli kullanılması için yasal düzenlemeler yapılmalı, tarım ve hayvancılık sektörüne yönelik uzun vadeli stratejiler belirlenmelidir. Ağrı halkı bu zorluklarla baş başa bırakılmamalıdır.”
“AĞRI İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Son olarak Kaya, Saadet Partisi’nin Ağrı halkının yanında olmaya devam edeceğini belirtti:
“Biz, Ağrı halkının sorunlarını çözmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Tarım ve hayvancılığı canlandıracak, çiftçiyi destekleyecek politikalarla halkımızın yanında olacağız. Ağrı’nın kalkınması, üretim ve adil politikalarla mümkün olacaktır.”