|
Tweet |
“CUMHURBAŞKANINA VERİLEN UCU AÇIK YETKİLER ASKERİ DİSİPLİNİ BOZAR”
Uzun, TSK’nın en köklü ve temel kurallarından biri olan terfi sisteminin, yeni düzenlemeyle fiilen ortadan kaldırılmak istendiğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanına ucu açık bir yetkiyle rütbeli personelin bekleme sürelerini belirleme hakkı verilmek isteniyor. Bu, askeriyedeki hiyerarşik düzeni ve disiplini ortadan kaldıracak, keyfi kararlarla kurumsal yapıyı zayıflatacaktır.”
“SİYASAL MÜDAHALE ASKERİYENİN DİSİPLİNİNİ ALTÜST EDER”
Söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde, siyasi iradenin ordunun doğal işleyişine müdahale etmiş olacağını vurgulayan İrfan Uzun, “Askerî terfiler liyakatla değil, keyfî kararla yapılırsa TSK’nın kurumsal saygınlığı da, iç düzeni de sarsılır. Bu kabul edilemez. Bundan vazgeçilmelidir” dedi.
“REKTÖRLER ÜNİVERSİTELERİN DEĞİL, SARAYIN MEMURU OLDU”
Üniversite rektörlerinin atanma sürecine de değinen Uzun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile seçimli rektörlük sisteminin ortadan kaldırıldığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Eskiden öğretim üyeleri arasında yapılan seçimle belirlenen rektör adayları YÖK aracılığıyla Cumhurbaşkanlığına iletilirdi. Şimdi doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atamalar yapılıyor. Rektörlük şartlarını dahi taşımayan isimler, üniversitenin değil, Cumhurbaşkanının talimatlarını uygulayan birer parti temsilcisine dönüştü.”
“KURUMLAR ŞAHSİLEŞİYOR, DEVLET ZEMİNİ KAYIYOR”
İrfan Uzun açıklamasının devamında, “Üniversiteler, eğitimin kalitesi ve bilimsel özgürlük için değil; iktidarın söylemini yaymakla görevli hale geldi. Bu gidişle sadece askerî disiplin değil, akademik özgürlük de tamamen yok olacak” uyarısında bulundu.
“TEK ADAM YÖNETİMİNE KARŞI, KURUMSAL DEVLETİ SAVUNUYORUZ”
Uzun, açıklamasını şu cümleyle tamamladı:
“Biz Adalet Birlik Partisi olarak, keyfî yönetim anlayışına değil; kurallı, liyakatli ve kurumsal devlete inanıyoruz. Ne ordu tek kişinin emrine sokulabilir, ne üniversiteler sarayın memurları haline getirilebilir. Bu uygulamaların karşısında durmaya devam edeceğiz.”
