Tweet |
Yazgan, asgari ücretin yalnızca ekonomik rakamlarla ifade edilen bir konu olmadığını, bunun toplumsal refahın temel göstergesi olduğunu vurgulayarak, asgari ücret artışını yetersiz ve gerçeklikten uzak olarak nitelendirdi.
"MASAYA OTURUP HALKIN MUTFAĞINA BİR KEZ BAKIN"
Yazgan, özellikle kadınların ve çocukların bu ekonomik koşullarda yaşam mücadelesi verdiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Bu ücretle tek bir kişinin dahi insanca yaşaması mümkün değilken, bir ailenin tüm geçimini sağlaması nasıl beklenebilir? Hükümet yetkililerine sesleniyorum: Bir gün bile halkın sofrasına oturup pazardan yiyecek almanın, çocuklarına gerekli ihtiyaçları karşılamanın ne kadar zor olduğunu görsünler! Bu artış halkın hayatını kolaylaştırmak yerine sadece günü kurtarmaya yönelik yapılan bir hamledir.”
"KADINLAR ZORUNLU İŞÇİLİĞE MAHKÛM EDİLİYOR"
Benal Yazgan, ekonomik krizin kadınlar üzerindeki etkisine de dikkat çekerek, şu çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:
“Kadınlar bu ekonomik tabloda daha uzun saatler çalışmaya zorlanırken, yine de ailelerini geçindiremiyorlar. Ev ekonomisinin yükünü sırtında taşıyan kadınlar, aynı zamanda çocuklarının geleceği için çırpınıyor. Kadın emeğini yok sayan ve aileleri bu krize mahkûm eden bir anlayış, sosyal adaleti de insan onurunu da yok etmektedir.”
REFORMLARI SAVUNDU: "EKONOMİK EŞİTLİK VE SOSYAL ADALET ŞART"
Yazgan, Türkiye'nin ekonomik reformlara acilen ihtiyaç duyduğunu belirterek, asgari ücretin yıllardır alım gücündeki düşüşün sembolü haline geldiğini ifade etti. “Kadınların, çocukların ve tüm vatandaşların daha iyi şartlarda yaşaması için sosyal adaleti temel alan bir ekonomik sisteme geçiş yapmamız gerekiyor. Halkın geçim kaygısının bittiği bir Türkiye hayal değil, yeter ki bu konuda siyasi ciddiyet gösterilsin” diye konuştu.
KADIN PARTİSİ'NDEN HÜKÜMETE ÇAĞRI
Kadın Partisi Genel Başkanı Benal Yazgan, hükümeti halkın refahını artıracak politikalar geliştirmeye davet ederek sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu ülkenin vatandaşları, kadınları ve çocukları hayat mücadelesi değil, insan gibi yaşama hakkına sahip olmalıdır. Unutulmamalıdır ki toplumun kalkınması, en zayıf halkasının güçlenmesi ile mümkündür.”