![]() |
Tweet |
Mahmut Özer, aile kurumunun her toplumun temel taşı olduğunu belirterek, bu yapının sadece siyasi retoriklerle değil, adil ve sürdürülebilir politikalarla korunabileceğini ifade etti. “Aileye değer vermek, kürsülerden mesaj vermekle olmaz. Aileyi korumak için önce o yapıyı yaşatacak sosyal, ekonomik ve kültürel temelleri kurmak gerekir. Geliri eriyen, iş bulamayan, kirayı ödeyemeyen gençlerden güçlü bir aile kurmasını beklemek bir çelişkidir” değerlendirmesinde bulundu.
“Mardin’de gençler doğmak değil, göçmek istiyor”
Yeniden Refah Partisi’nin sahadaki gözlemlerini de paylaşan Özer, özellikle Mardin ve çevresindeki gençlerin hayallerinin artık bu topraklarda değil, göç yollarında olduğunu vurguladı. “Biz Mardin’de gençlerle konuşuyoruz. Üniversite bitiren genç iş bulamıyor, evlenmekten çok ailesine yük olmaktan korkuyor. Bu ülkede gençler çocuk yapmak değil, şehirden kaçmak istiyor. Asıl konuşmamız gereken budur.”
“LGBT ile hesaplaşırken, geçim krizini unutturamazsınız”
Erdoğan’ın açıklamalarında LGBT ve toplumsal cinsiyet tartışmalarına ağırlık vermesini de değerlendiren Özer, bu tür söylemlerin iktidarın ekonomik başarısızlıklarını perdelemek için araçsallaştırıldığını öne sürdü. “Milli ve manevi değerlere elbette sahip çıkacağız. Ancak gençlerimizin dini inançlarıyla değil, boş cüzdanlarıyla baş başa bırakıldığını görmezden gelemeyiz. Bugün bir aileye karşı en büyük tehdit, enflasyonun ta kendisidir.”
“Doğurganlık verisi değil, yönetim anlayışı değişmeli”
Açıklamasının sonunda Mahmut Özer, Yeniden Refah Partisi olarak adil düzeni ve refahı önceleyen politikaların tek çıkış yolu olduğunu vurguladı:
“Bugünkü doğurganlık verileri bir sonuçtur. Sebep ise; yıllardır sürdürülen israf düzeni, yoksulluğun kronikleşmesi, eğitimin niteliksizleşmesi ve liyakatsiz yönetimdir. Bu anlayış değişmeden, çocuk sayısı değil, umut sayısı azalır. Biz Yeniden Refah olarak, adaletin tesis edildiği, gençlerin yaşamak ve yaşatmak için mücadele ettiği bir Türkiye’yi kurmakta kararlıyız.”