![]() |
Tweet |
Tiryaki açıklamasında şunları kaydetti:
"Ocak ayında 625 dolar seviyesinde açıklanan asgari ücret, bugün itibarıyla 581 dolara gerilemiştir. Aynı şekilde, emekli maaşı 408 dolardan 380 dolara düşmüştür. Bu dramatik gerileme, yalnızca rakamların değil, milletimizin umutlarının da her geçen gün eridiğini göstermektedir. Artan hayat pahalılığı, kontrolsüz enflasyon ve gelirlerdeki erime, vatandaşlarımızı temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale getirmiştir."
Tiryaki, ekonomideki büyüme rakamlarının halkın yaşadığı gerçek tabloyu yansıtmadığına dikkat çekerek, "Kağıt üzerinde büyümeden söz ediliyor olabilir. Ancak vatandaşımızın cüzdanında küçülen, sofrasında azalan, hayatında zorlaşan bir gerçeklik var. İnsanlar artık umutla değil, endişeyle yarına uyanıyor." dedi.
"ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI DERHAL İNSANİ SEVİYEYE ÇIKARILMALIDIR"
Tiryaki, açlık sınırının 22.000 lirayı aştığı bir ortamda mevcut asgari ücretin ve emekli maaşlarının yetersizliğine vurgu yaparak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün ülkemizde açlık sınırı 22.000 lirayı geçmişken, vatandaşımıza bunun altında bir asgari ücreti reva görmek, sosyal adalet ilkesine açıkça aykırıdır. Emeklilerimiz, 14.000 – 15.000 liralık maaşlarla bırakın ay sonunu getirmeyi, haftalık ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanmaktadır. Bu şartlar altında insanca yaşamaktan değil, yaşam mücadelesinden bahsedebiliriz."
Tiryaki, hükümete açık bir çağrıda bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesi anlayışı, mevcut ekonomik koşullar karşısında artık sürdürülemez hale gelmiştir. Asgari ücret acilen enflasyona endekslenmeli ve yılda en az iki kez güncellenmelidir. Aynı şekilde emeklilerimize de refah payı uygulaması genişletilerek, alım güçleri korunmalıdır. Aksi takdirde sosyal dengeler ciddi biçimde bozulacak, toplumsal huzursuzluk derinleşecektir."
"GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE, GÜÇLÜ VATANDAŞLARLA MÜMKÜNDÜR"
Saadet Partisi Bingöl İl Başkanı Muhammed Fatih Tiryaki açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
"Bir ülkenin gerçek büyümesi, milli gelir rakamlarıyla değil, vatandaşının yaşam kalitesiyle ölçülür. Sofrasına ekmek götüremeyen, çocuğuna gelecek hayali kuramayan bir toplumda büyüme rakamlarının hiçbir anlamı yoktur. Bizler Saadet Partisi olarak, insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını esas alıyoruz. Bu ülkenin insanı her şeyin en iyisine, en güzeline layıktır. Hükümet, bir an önce bu seslere kulak vermeli ve milletimizin yükünü hafifletmelidir."