|
Tweet |
Tekerek, bu tabloya rağmen kaynakların bilimsel temele dayanmayan projelere aktarılmasının kamu vicdanında büyük bir rahatsızlık oluşturduğunu vurguladı:
“Kanal İstanbul gibi tartışmalı projelerle toplumun dikkatini dağıtmak, gerçek sorunları halının altına süpürmektir. Deprem gerçeğiyle yaşarken, şehir planlamasında öncelik popülizm değil güvenlik olmalıdır.”
“İSTANBUL GİBİ MEGA KENTLERİN OMUZUNA YENİ BİR YÜK BİNDİRMEK FELAKETİ HIZLANDIRMAKTIR”
Süleyman Tekerek, Kanal İstanbul projesi kapsamında öngörülen yeni yerleşim alanlarının, İstanbul’un zaten kritik seviyeye ulaşan nüfus yoğunluğunu daha da artıracağını ve olası bir depremde can kayıplarını katlayacağını ifade etti:
“İstanbul’da toplanma alanları azalıyor, yapı stoku zayıf ve ulaşım altyapısı yetersiz. Bu tabloya rağmen, yeni bir şehir kurma niyeti sadece şehircilik hatası değil, insan hayatı açısından da ciddi bir tehdit oluşturur.”
“DEPREM SADECE BİR DOĞA OLAYI DEĞİL, İYİ YÖNETİLMEZSE ULUSAL TRAVMADIR”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin acılarının hâlâ taze olduğunu hatırlatan Tekerek, afetlerle yüzleşme konusunda merkezi yönetimin sorumluluktan kaçamayacağını belirtti. İstanbul’daki son sarsıntının aslında ülke genelinde bir uyarı olarak görülmesi gerektiğini ifade ederek:
“Depremi önleyemezsiniz ama sonuçlarını yönetebilirsiniz. Ancak bunun için bilimsel şehircilik, risk odaklı planlama ve kaynakların doğru tahsisi gerekir. Kanal İstanbul, tam tersine bu dengeleri bozacak bir tehdittir.”
“BİZ, BU ÜLKENİN KAYNAKLARININ HAYATA YATIRILMASINI SAVUNUYORUZ”
İYİ Parti olarak önceliklerinin halkın can güvenliği ve yaşam kalitesi olduğunu vurgulayan Süleyman Tekerek, iktidarın projeleri üzerinden değil, sahada karşılığı olan çözümler üzerinden bir yarış sergilemesi gerektiğini söyledi:
“Bir ülkeyi yönetenlerin asli görevi, geleceği beton kulelerle değil, güçlü kurumlarla, sağlam altyapıyla, hazırlıklı şehirlerle inşa etmektir. İYİ Parti olarak biz, siyasi gösteriş projelerine değil, halkın gerçek ihtiyaçlarına odaklanmaya devam edeceğiz.”
