![]() |
Tweet |
“İSRAFIN SİSTEMATİK HALE GELDİĞİ BİR DÜZEN SÜRDÜRÜLEMEZ”
Açıklamasında kamu kaynaklarının büyük bölümünün savurgan harcamalara ve denetimsiz ihalelere yönlendirildiğini belirten Gümüş, şu ifadelere yer verdi:
“Kamu ihalelerinde oluşan fiyat farkları, yalnızca teknik bir maliyet sorunu değildir; toplumsal refahın doğrudan gasp edilmesidir. Gerçek maliyeti 1 birim olan hizmetin 10 birime ihale edilmesi, 9 birimlik kamu zararını doğurmakta; bu zarar vergilerle, yüksek enflasyonla ve kamu borçlanmasıyla halktan tahsil edilmektedir.”
Gümüş, kamu maliyesinin popülist harcama politikalarıyla değil, hesap verebilir bir planlama ve denetim disipliniyle yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
“VERGİ ADALETİ VE MALİ SAYDAMLIK VAZGEÇİLMEZ ÖNCELİKLERDİR”
Taner Gümüş, vergi sisteminin mevcut haliyle ücretli kesimi zorladığını, buna karşın büyük sermaye gruplarının istisna ve muafiyetlerle desteklendiğini ifade etti. “Yalnızca son bir yıl içerisinde çeşitli teşvik ve aflarla yüz milyarlarca liralık vergi geliri kaybı oluşmuştur. Bu durum bütçe açığını büyütmekte, kamusal hizmetleri kısıtlamaktadır” dedi.
“Vergi adaleti, yalnızca bir gelir politikası tercihi değil; toplumsal barışın da temelidir. Emeğiyle geçinen milyonlarca insanın yükü, sermaye lehine artırılamaz.”
“ÜRETİME DAYALI EKONOMİ MODELİ KAÇINILMAZDIR”
Yeniden Refah Partisi’nin ekonomi yaklaşımının, borçlanma ve tüketim yerine üretim, ihracat ve istihdama dayalı olduğunu belirten Gümüş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Borç-faiz döngüsüyle finanse edilen bütçeler, yüksek maliyetli krizlere zemin hazırlamaktadır. Bunun yerine denk bütçe hedefiyle yola çıkılmalı, üretim sektörü doğrudan desteklenmeli, tarım ve sanayi öncelikli kalkınma alanı haline getirilmelidir.”
Gümüş, bu yaklaşımın sadece ekonomik verileri değil, toplumsal refahı da iyileştireceğini, gelir dağılımında adaletin yeniden sağlanacağını belirtti.
“KAMUSAL SORUMLULUK, LİYAKAT VE ŞEFFAFLIKLA YENİDEN TANIMLANMALI”
Taner Gümüş açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Kamu yönetiminde siyasi kaygılarla değil, kurumsal sorumlulukla hareket edilmelidir. Liyakat esası, yalnızca bir istihdam tercihi değil, kamu düzeninin teminatıdır. Şeffaflık, halkın devlete olan güveninin temelidir. Yeniden Refah Partisi olarak, bu ilkelere dayalı yönetim anlayışını esas alıyor ve sürdürülebilir refahın yolunu burada görüyoruz.”