|
Tweet |
Tiryaki, son günlerde muhalefet belediyelerine yönelik açılan soruşturmalarla birlikte artan adaletsizlik algısına vurgu yaparak, hukukun iktidarın elinde şekillenen bir araç haline dönüştüğünü savundu. “Kamu gücü, eşitlik ve şeffaflık ilkesiyle değil, sadakat ve siyasi yakınlık kriterleriyle işletiliyor. Bu durum toplumsal vicdanı yaralıyor” dedi.
İktidarın hatalarını açıkça eleştiren Tiryaki, devletin temel kurumlarının ve anayasal güvencelerin aşındırıldığını ifade etti. “Bugün Türkiye’de gücü elinde bulunduranlar, hukuku bir denge unsuru olarak değil, muhalefeti baskı altına alma aracı olarak kullanıyor” şeklinde konuştu.
“AYNI ŞİRKET, BENZER İHALE, FARKLI TAVIR”
Tiryaki, Elazığ ve Beşiktaş belediyeleri üzerinden kamuoyunda geniş yankı uyandıran ihalelere değinerek çarpıcı bir kıyaslama yaptı. Her iki belediyede de aynı şirketin benzer koşullarla temizlik aracı kiralama ihalelerini kazandığını belirten Tiryaki, “Beşiktaş Belediyesi’nde Belediye Başkanı tutuklanırken, Elazığ Belediyesi’ne dair herhangi bir adli süreç başlatılmaması hukuk devleti ilkesine gölge düşürüyor” dedi.
Elazığ Belediyesi’nin 82 araçlık bir temizlik filosunu 3 yıllığına kiralama bedeli olarak 530 milyon TL ödediğini, oysa aynı araçların satın alma maliyetinin 100 milyon TL’yi geçmediğini ifade eden Tiryaki, bu farkın ciddi bir kamu zararına işaret ettiğini vurguladı. “Şayet mesele kamu kaynaklarının etkin ve şeffaf yönetimi ise, bu dosyanın da en az Beşiktaş’taki kadar hızlı ve titizlikle incelenmesi gerekirdi” diye konuştu.
Kamuoyuna yansıyan belgeler ve dilekçelere rağmen Elazığ Belediyesi hakkında hiçbir işlem yapılmadığını söyleyen Tiryaki, hukuk sisteminin farklı siyasi renklere göre işlem yapmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. “Adalet, sadece muhalefeti dizginlemek için işletiliyorsa, orada adil bir yönetimden söz edilemez” dedi.
“ADALET, İKTİDARIN DEĞİL MİLLETİN TALEBİDİR”
Tiryaki, adaletin sadece hukukçuların değil, doğrudan doğruya toplumun temel beklentisi olduğuna dikkat çekerek, mevcut yargı sisteminin bu beklentiyi karşılamaktan uzaklaştığını dile getirdi. “Adalet, siyasal pozisyonlara göre şekillenemez. Bugün yargı, hakikatin ortaya çıkması için değil, iktidarın rakiplerini etkisiz hale getirmesi için devreye sokuluyor” dedi.
Gizli tanıklık sistemi, tutuklamanın sistematik biçimde baskı aracına dönüştürülmesi ve taraflı yargı kararları nedeniyle kamuoyunda adalete olan güvenin ciddi şekilde sarsıldığını ifade eden Tiryaki, toplumun geniş kesimlerinde adaletin bir hak değil, ayrıcalık olarak algılanmaya başladığını söyledi.
Tiryaki, “Adalet mülkün temelidir. Bu temel sarsıldığında, sadece muhalefet değil, tüm toplum zarar görür. Bu nedenle biz Saadet Partisi olarak, nerede ve kime karşı yapılırsa yapılsın, adaletsizliğin karşısında durmaya devam edeceğiz” diyerek açıklamasını tamamladı.
