![]() |
Tweet |
Beş yıl içerisinde dış yapımlara 14 milyar liradan fazla kaynak ayrıldığını ifade eden Akalın, elektrik faturalarından alınan payın kaldırılmasına rağmen TRT’nin gelir toplamaya devam ettiğini vurguladı. Konunun yalnızca harcamalardan ibaret olmadığını, bu kaynakların kimlere ve nasıl aktarıldığının da sorgulanması gerektiğini söyledi.
Henüz çekimleri başlamamış diziler için peşin ödemeler yapıldığını, TRT çekim alanlarının bazı yapımcılara bedelsiz ya da geri ödemeli olarak tahsis edildiğini iddia eden Akalın, bu durumun ciddi soru işaretleri yarattığını dile getirdi.
TRT bünyesindeki araç tahsisleri ve harcırah giderlerinin yıllık 1 milyar lirayı aştığını belirten Akalın, kurumun temin ettiği spor karşılaşması biletlerinin karaborsaya düştüğü yönündeki iddiaların ise sadece bir zafiyet değil, derin bir yönetim krizine işaret ettiğini söyledi.
Ayrıca milyonlarca lira harcanarak geliştirilen bir yazılımın hiç kullanılmadığını, aynı iş için 350 milyon liralık yeni bir anlaşma yapıldığını kaydeden Akalın, bu durumun kamu zararının boyutunu gözler önüne serdiğini ifade etti.
TRT’nin anayasal bir yayın organı olduğuna dikkat çeken Akalın, kurumun kamu hizmeti yayıncılığı ilkelerinden uzaklaştığını, tarafsızlık ilkesinin zedelendiğini ve belirli yapılarla çıkar ilişkisi içinde olduğunu savundu.
“Kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı hepimizin sorumluluğudur” diyen Akalın, TRT’nin toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede durması ve kanunla belirlenen yayın ilkelerine geri dönmesi gerektiğini söyledi.