|
Tweet |
“YARDIMA MUHTAÇ BİR TOPLUM YARATTILAR, BUNU BAŞARI DİYE ANLATIYORLAR”
Tümenci, iktidarın yoksulluğu bitirmediğini, aksine kalıcı hale getirdiğini vurguladı:
“2002’de sosyal yardıma muhtaç insan sayısı bir milyondu, bugün bu sayı beş milyonu geçti. Bu artışı başarı göstergesi olarak sunmak, milletin aklıyla alay etmektir. Saadet Partisi olarak biz, yardım kuyruğunda bekleyen değil, ayakta duran bireyler görmek istiyoruz. Devletin görevi sadaka dağıtmak değil, geçim temin etmektir.”
“MUĞLA ÜRETİYOR, AMA ÜRETTİĞİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR”
Muğla’daki ekonomik ve sosyal tabloya da değinen Tümenci, çiftçiden turizm çalışanına kadar geniş kesimlerin geçim sıkıntısı yaşadığını belirtti:
“Bu şehir, emeğiyle var oluyor. Ancak ne çiftçi ürününden, ne genç emeğinden hak ettiği payı alabiliyor. Sezonluk işlerle hayatını sürdüren binlerce insan, yılın yarısında işsizliğe mahkûm ediliyor. Turizmin parladığı bir şehirde bu kadar derin yoksulluk konuşuluyorsa, ortada büyük bir yönetim sorunu var demektir.”
“ADALET OLMADAN, ANAYASA YENİLENMEZ”
Ekonomik sorunların temelinde siyasi adaletsizliklerin yattığını vurgulayan Tümenci, “Yargının işlevsizleştirildiği, hesap verilebilirliğin ortadan kaldırıldığı bir sistemde ekonomik iyileşme de, anayasal güvence de sağlanamaz. İktidarın sürekli anayasa değişikliği söylemine sarılması, asıl sorunları örtme çabasıdır” dedi.
Tümenci, seçmenin mevcut kutuplaşmadan rahatsız olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Vatandaşlar artık bu iki kutuplu düzenden bıkmış durumda. Sadece iktidarla ana muhalefet arasında gidip gelmek, çözüm üretmiyor. Saadet Partisi olarak, topluma erdemli bir alternatif sunmak üzere Gelecek ve DEVA partileriyle birlikte Yeni Yol’u kurduk. Halkın sorunlarını kavrayan, çözüm odaklı, dürüst bir siyaset anlayışı mümkün.”
“BU DÜZENİ SÜRDÜRMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPACAKLAR”
Tümenci, iktidarın ekonomik kayıpları dahi siyaseten manipüle ettiğini söyleyerek, “Bir haftada kaybedilen 52 milyar dolar, bu ülkede 800 bin konut yapılabilecek bir kaynaktı. Ama bu para halkın değil, iktidarın elini korumak için harcandı. Bu düzeni sürdürmek için daha büyük hamleler gelecek. Hazırlıklı olmak, örgütlü durmak zorundayız” dedi.
