Tweet |
Süphanoğlu, bu uygulamaların, halka ve demokratik değerlere büyük bir darbe vurduğunu belirtti.
HALK İRADESİ YOK SAYILIYOR
Süphanoğlu, “Kayyum atamaları, seçilmiş temsilcileri yok saymakta ve halkın iradesini bir kez daha bertaraf etmektedir. Bu uygulamalar, toplumda derin bir güvensizlik yaratmakta ve demokrasimize zarar vermektedir” dedi.
Ayrıca, kayyumların atandığı yerlerde halka ait olan yönetimlerin, sıklıkla siyasi amaçlar doğrultusunda hedef alındığını ifade etti.
ÇÖZÜM KAYYUMDA DEĞİL, YENİ YASAL DÜZENLEMELERDE
“Eğer sorun yasalara dayanıyorsa, kayyum atamak yerine bu sorunların TBMM'de acil olarak ele alınması gerekmektedir” diyen Süphanoğlu, yasal değişimlerin ve düzenlemelerin şart olduğunu vurguladı.
Seçimlerdeki yasal boşlukların daha etkili bir yönetim için gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
DİKKAT ÇEKİCİ SEÇİM PRATİKLERİ
Süphanoğlu, son dönemlerde aday gösterilen kişilerin geçmişleriyle ilgili belirsizliklerin, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından meşrulaştırılmasının kabul edilemeyeceğini söyleyerek, “Ülkemizin demokratik yapısını korumak için, seçilen belediye başkanları üzerindeki kayyum baskısına son verilmelidir” ifadelerini kullandı.
GERÇEK ADALETİN TEMELİ: HALK İRADESİNE SAYGI
“Gerçek adalet ve hukuk, yalnızca halkın iradesini korumakla mümkündür” diyen Süphanoğlu, örgütlerle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi. “Halkın iradesine saygı göstermek, milli bir duruş sergilemek, adaletin ve hukukun yeniden tesis edilmesi için en önemli adımdır” diyerek sözlerini tamamladı.