![]() |
Tweet |
Kolikısa, Erzurum’un geniş aile yapısıyla bilinen bir şehir olduğunu ancak son yıllarda evlilik ve çocuk sahibi olma oranlarının dramatik şekilde düştüğünü söyledi. “Eskiden üç çocuklu ev normaldi, şimdi bir çocuk bile cesaret istiyor. Çünkü ekonomik yük artarken devlet sadece konuşmakla yetiniyor” ifadelerini kullandı.
“Popüler kültür”, “özgürlük sapması” gibi söylemlerle gençlerin hayatlarını hedef almanın kolaycılık olduğunu belirten Kolikısa, iktidarın asıl sorumluluktan kaçtığını şu sözlerle ifade etti:
“Aile değerlerini korumak, insanları tüketim kültürüne karşı uyararak olmaz. Asıl koruma, vatandaşın alnındaki teri karşılıksız bırakmamaktır. Erzurum’un sokaklarında aileleri birleştiren şey ne söylemdir, ne propaganda. Onları bir arada tutan, sofradaki ekmektir, o eksildi mi aile sarsılır.”
Yusuf Kolikısa, özellikle gençlerin işsizlik ve barınma sorunları nedeniyle evliliği geciktirdiğini, aile kurmaya istekli olanların ise devletin desteğini değil sessizliğini bulduğunu belirtti.
“Üç çocuk çağrısı yapıyorlar ama o çocuğun bezini, mamasını, okulunu, sağlığını kim düşünecek diye bir cevap yok. Bu ülkenin gençleri kuru söz değil, somut çözüm bekliyor.”
Açıklamasını şu cümleyle noktaladı:
“Biz Saadet Partisi olarak, Erzurum’un kadim aile kültürünü sözde değil özde koruyacağız. Gençleri yalnızlaştıran, çocukları külfet sayan bu sistem değişmeden aile de ayakta kalamaz.”