![]() |
Tweet |
“Yargının Eliyle Sessizlik Dayatılıyor”
Abdullah Erenkara, demokrasinin temelini özgür ifade, çoğulculuk ve eleştiri hakkının oluşturduğunu belirterek, Altaylı’nın açıklamalarında şiddet ya da tehdit unsuru olmadığını; aksine tarihsel ve toplumsal bir değerlendirme yapıldığını vurguladı:
“Bir gazetecinin sözlerinden siyasal tehdit üretmek, ancak siyasi tahammülsüzlükle izah edilebilir. Hukukun amacı susturmak değil, korumaktır. Bugün Fatih Altaylı susturulursa, yarın herhangi bir vatandaşın konuşma hakkı tehlikeye girer.”
“Hukuk, Keyfîliğe Değil Adalete Dayanmalıdır”
Erenkara, Cumhuriyetin temel değerlerinden biri olan bağımsız yargının, siyasi etkiyle hareket etmesinin toplumun adalete olan inancını zedelediğini ifade etti. “Fatih Altaylı gibi bir gazeteci bile bir yorum nedeniyle gözaltına alınıyorsa, sıradan vatandaşın hukuki güvencesi kalmamış demektir” diyen Erenkara, ifade özgürlüğünün evrensel bir hak olduğunu hatırlattı.
“İYİ Parti, Suskunluğu Değil Gerçeği Savunur”
İYİ Parti olarak demokrasinin tüm kurumlarıyla işlemesini savunduklarını belirten Abdullah Erenkara, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Diyarbakır’dan yükselen bu ses, yalnızca bir basın özgürlüğü çağrısı değil, aynı zamanda hukuk devletine sahip çıkma iradesidir. Fikirlerinden ötürü gözaltına alınanlara değil, susanlara sorumluluk yüklenmelidir. Çünkü biz biliyoruz ki: Bugün konuşmazsak, yarın konuşacak kimse kalmaz. İYİ Parti olarak susan değil, direnen bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.”