![]() |
Tweet |
Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı ve Türkiye İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı İrfan Uzun, Türkiye genelinde öğretmenlerin barınma sorununa kalıcı çözüm getirmek amacıyla hazırladığı “Öğretmen Lojmanları Eylem Planı – Resmî Devlet Başvurusu” başlıklı dosyayı, ilgili devlet kurumlarına resmen sundu.
Eylem Planı, Millî Eğitim Bakanlığı, TOKİ, 81 İl Valiliği, büyükşehir ve il belediyeleri ile kaymakamlıkları kapsayan geniş bir koordinasyon ağı üzerinden yürütülecek. Başvuru, Genel Sekreter Av. Gülbahar Doğan imzasıyla, resmi evrak kayıt sistemi üzerinden kurumlara iletildi.
“Her öğretmenin başını sokacak bir evi olmalı”
Genel Başkan İrfan Uzun, çalışmanın sadece bir proje değil, bir adalet reformu niteliği taşıdığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bir öğretmen ülkenin geleceğini inşa ederken, barınma sorunuyla boğuşmamalıdır. Öğretmen lojmanları bir lütuf değil, devletin asli görevidir. Bu eylem planıyla öğretmenlerimizin onurlu yaşam hakkını savunuyoruz.”
Eylem Planı’nın ana başlıkları şöyle:
MEB: Öğretmen barınma envanteri çıkaracak, geçici barınma desteği kriterlerini belirleyecek.
TOKİ: Uygun hazine arsalarını tespit edecek, modüler ve kalıcı lojman modelleri geliştirecek.
Valilikler ve Belediyeler: İmar, altyapı ve arsa tahsis çalışmalarını yürütecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı: Finansman ve teşvik modelini oluşturacak.
Adalet Bakanlığı: Mevzuat uygunluğu ve hızlandırılmış süreçlerle ilgili görüş verecek.
“Devlet, öğretmenine ev değil, huzur vermeli”
Uzun, 7 bakanlık ve 81 il valiliğini kapsayan planın takip sürecinin AB Parti Genel Sekreterliği koordinasyonunda yürütüleceğini belirterek, “Devlet, öğretmenine sadece lojman değil; huzur, güven ve değer vermelidir. Bu çalışma, hem ekonomik hem de sosyal adaletin tesisi içindir.” dedi.
Yazılı başvuru kapsamında tüm kurumların, 7 iş günü içinde evrak kayıt numarası ve tarih bilgisini AB Parti Genel Sekreterliği’ne bildirmesi talep edildi.
“Bu bir seçim vaadi değil, kurumsal bir devlet çağrısıdır”
Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz sadece eleştirmiyoruz, çözüm üretiyoruz. Öğretmenlerimizin geleceği, Türkiye’nin geleceğidir. Bu proje bir seçim vaadi değil, kurumsal bir devlet çağrısıdır.”