![]() |
Tweet |
Turaç, “Her türlü çözüm arayışı, samimi olduğu sürece değerlidir. Ancak çözüm adı altında yürütülen her kapalı süreç, milletin hafızasında güvensizlik ve bölünmüşlük izleri bırakır. Biz şeffaf, anayasal, onurlu ve adil bir çözümden yanayız” dedi.
“Kürt Sorunu, Masa Altı İttifaklarla Değil, Açık Siyasetle Çözülür”
Turaç, özellikle son günlerde “süreç ittifakı” adıyla sunulan iş birliği açıklamalarının, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek ölçekte olduğuna dikkat çekerek, şunları ifade etti:
“Kürt sorunu, Türkiye’nin demokratikleşme meselesidir. Bu sorun sadece belli partiler arasında yapılan görüşmelerle değil; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, akademik çevrelerin, hukuk insanlarının ve doğrudan halkın dahil olduğu çok katmanlı bir katılım süreciyle çözülmelidir. Aksi takdirde bu, çözüm değil, yalnızca yönetimsel dengeyi koruma refleksi olur.”
“Geçmişle Yüzleşmek Samimiyetle Olur”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faili meçhul cinayetlere, Beyaz Toroslara ve Kürtçe yasağına dair yaptığı özeleştiriye de değinen Turaç, açıklamaların anlamlı olabilmesi için hukuki ve vicdani bir yüzleşmeye dönüşmesi gerektiğini belirtti:
“Bugün hâlâ mezarı olmayan, akıbeti bilinmeyen evlatları için nöbet tutan anneler varken yapılan her özeleştirinin arkasında adalet ve hakikat olmalıdır. Geçmişin karanlık dönemleriyle hesaplaşılmadıkça, yeni bir gelecek inşa edilemez.”
“Anahtar Parti Olarak Çizgimiz Net: Onurlu Çözüm, Eşit Yurttaşlık, Güçlü Meclis”
Anahtar Parti'nin, meseleye salt güvenlik değil, hukuk, ekonomi ve toplumsal bütünlük açısından yaklaştığını belirten Adem Turaç, bu konuda partinin duruşunu şu ifadelerle özetledi:
“Biz çözüm kelimesine karşı değiliz. Aksine, gerçek bir çözüm istiyoruz. Bu çözümde; eşit yurttaşlık temel alınmalı, halkın temsilcileri Meclis'te açıkça konuşabilmeli, yerinden yönetim güçlenmeli ve hiçbir etnik kimlik ayrımcılığa uğramamalıdır. Demokratik çözüm, ancak demokrasiyle mümkündür.”
Turaç, Iğdır’ın çok kültürlü yapısına da atıfta bulunarak açıklamasını şu cümlelerle sonlandırdı:
“Iğdır, Türk’üyle, Kürt’üyle, Azeri’siyle, bu coğrafyanın kardeşliğini yaşatan nadir şehirlerden biridir. Biz bu topraklarda barışı istiyoruz; ama onurlu, eşitlikçi ve adil bir barış. Anahtar Parti olarak sürecin takipçisi, milletin temsilcisi ve çözümün vicdanı olmaya devam edeceğiz.”