|
Tweet |
Genel Başkan Ahmet Sevim yaptığı açıklamada, son günlerde karşılıklı açıklamalar üzerinden yükselen siyasi gerilimi değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, ekonomik krizden adalet sorununa, toplumsal kutuplaşmadan genç işsizliğine kadar ağır bir gündemle mücadele ederken siyasetçilerin birbirine geçmiş üzerinden laf yetiştirmeye çalışması ülkeye bir şey kazandırmaz. Siyasetin seviyesi düşürülürse, ülkenin geleceği de düşer.”
“POLEMİKLER GÜNDEMİ ÖRTEMEZ – GERÇEK SORUNLAR ORTADA DURUYOR”
Sevim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Nefes harcamayı israf görüyorum” sözlerini değerlendirirken şu açıklamayı yaptı:
“Siyasetin görevi, kişisel atışmalarla toplumu daha da germek değil; halkın gerçek sorunlarına çözüm üretmektir. Bugün milyonlarca yurttaş geçim derdindeyken, adalet mekanizması tartışılır hale gelmişken, kurumlara güven düşmüşken bu polemikler neyi çözecek? Hiçbir şeyi.”
“SİYASET ÜSLUBU ÖRNEK OLMAK ZORUNDADADIR”
Cumhuriyet ve Adalet Partisi Genel Başkanı Sevim, ülkeyi yönetenlerin her sözünün toplumsal barış üzerinde etkisi olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Devletin en tepesinde görev yapan bir makamın kullandığı üslup, toplumdaki dilin de yönünü belirler. Bugün ihtiyacımız olan; kavga dili değil, adalet dili, nezaket dili, çözüm dilidir.”
“TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ DEDELERİNİN NEREDE OLDUĞU DEĞİL, YARININ NASIL KURULACAĞIDIR”
Açıklamasında siyasetin gerçek rotasına dönmesi gerektiğini vurgulayan Sevim şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu ülkenin evlatları geçmiş tartışmalarıyla değil, geleceğiyle ilgilenmek istiyor. Millet iş beklerken, adalet isterken, onurlu bir yaşam mücadelesi verirken Türkiye’nin gündeminin kişisel polemiklere sıkıştırılması kabul edilemez.”
“ADALET VE TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN SORUMLU DAVRANIN”
Sevim, siyasetin her kademesine çağrıda bulunarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Cumhurbaşkanı da, muhalefet liderleri de, tüm siyasi aktörler de toplumun önünde sorumluluk taşıyor. Ülkemizi kutuplaştıran değil, birleştiren bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Türkiye’nin acil ihtiyacı polemik değil, adalettir; kavga değil, huzurdur.”