![]() |
Tweet |
Yılmaz, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu: “Emeklilerimiz, bir ömrü ülkesine hizmet ederek geçirmiş, üretmiş, çalışmış, vergisini ödemiş onurlu yurttaşlarımızdır. Ancak bugün geldiğimiz noktada, onlar için ayrılan maaşlar ne temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyor ne de insanca bir yaşam sürmelerine olanak tanıyor.”
“Yoksulluk sınırı her ay yukarıya tırmanırken, emeklinin maaşı yerinde sayıyor. Kimi ay kirayı ödeyemiyor, kimi ay elektrik faturasını. Birçoğu torununa mahcup olmamak için kendi ilaçlarını almaktan vazgeçiyor. Bu tablo, bir ekonomik kriz olmanın ötesinde, bir vicdan krizidir.”
Av. Ulaş Yılmaz, iktidarın “refah” ve “büyüme” söylemleriyle , sokaktaki gerçekliğin tam tersi olduğunu ifade etti:
“Hükümet emekliye bayram ikramiyesi veriyoruz diyor, ama o ikramiyenin pazarda karşılığı artık birkaç kilo sebzeden ibaret. Emekliyi sadakaya muhtaç hale getiren bu düzen asla devam etmemelidir. Emeklilik, mücadeleyle değil huzurla anılmalıdır. Oysa bugün emeklilerimizin neredeyse tamamı ay sonunu getirme kaygısıyla yaşıyor.”
CHP’nin emekliyi yalnızca seçim dönemlerinde hatırlayan bir anlayışla değil, onların yaşamını sürdürülebilir hale getirmeyi görev bilen bir perspektifle hareket ettiğini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim mücadelemiz, sadece emeklilerin daha yüksek maaş alması değil; aynı zamanda onlara hak ettikleri saygı ve güveni yeniden kazandırmaktır. Sosyal devlet anlayışıyla yönetilen bir Türkiye, ancak emeklisine değer vererek inşa edilebilir. Bu duygularla, tüm emeklilerimizin 30 Haziran Emekliler Günü’nü kutluyor, daha adil bir Türkiye için birlikte yürümeye devam edeceğimizi ifade ediyorum.”