|
Tweet |
CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ayça Çağlar, Diyanet’in kadınların giyim tarzına ilişkin hutbesini ve iktidarın kullandığı dili eleştirerek, “Kadını yalnızca aile içinde tanımlayan, onu annelikle sınırlayan ve ‘makbul kadın’ tanımı üzerinden şekillenen bir dil kullanılıyor. Kadınla erkeğin eşit olmasının ‘fıtrata ters’ olduğu gibi ifadeler, bu anlayışın göstergesidir. Makbul kadın tanımının dışına çıkan her kadın, şiddete açık hale getiriliyor” dedi.
“KADININ ADI YOKSA YAŞAM HAKKI DA YOK”
Kadının adının bakanlıktan silinmesinin sembolik değil, doğrudan yaşam hakkını etkileyen bir gelişme olduğunu vurgulayan Çağlar, “Eşitlik zedelenirse, bu yalnızca kadınları değil, erkekleri ve tüm demokratik yapıları da kısıtlayacak bir noktaya gider. Geleneksel aile rollerinin pekiştirilmesi ve kadının birey olarak görülmemesi, demokrasiye de zarar verir” ifadelerini kullandı.
“DAYANIŞMA, MÜCADELENİN EN GÜÇLÜ HALKASI”
Kadınlar arası dayanışmanın önemine dikkat çeken Çağlar, “Dayanışma yalnızca duygusal bir bağ değil, örgütlü bir güçtür. Siyasette, hayatın her alanında, Cumhuriyet Halk Partisi’nin her kademesinde kadınlar birbirine sahip çıkıyor. Yerel yönetimlerin kadın merkezleri, mahalle dayanışma ağları ve sivil toplum kuruluşları bu gücü daha da büyütebilir. Sokağa çıkan her kadın, sosyal medyada sesini yükselten her yurttaş, aslında başka bir hayatı kurtarıyor” diye konuştu.
“GÜVENDE HİSSETMİYORUZ”
Şort giydiği için dolmuşta şiddete uğrayan kadın örneğini hatırlatan Çağlar, “Sessiz kalmak, şiddetin önünü açar. Bugün sözlü taciz, yarın fiziksel şiddet, sonraki gün çok daha ağır sonuçlar doğurabilir. Asıl mesele, kendimizi güvende hissetmememizdir” dedi.
