|
Tweet |
Doğan, açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Adıyaman, depremden sonra yaşamın her alanında yeni bir başlangıç yapmak zorunda kalan bir şehir. Konut maliyetleri artmış, kiralar yükselmiş, temel ihtiyaçlara erişim zorlaşmış, iş gücü piyasası daralmış durumda. Böyle bir şehirde enflasyonun düşük gösterilmesi yalnızca ekonomik gerçekliğin değil, yaşanan insanlık dramının da görünmez kılınması anlamına gelir.
Bugün Adıyaman’da bir ailenin barınma, beslenme ve ulaşım için harcadığı para, TÜİK’in sunduğu verilerin ima ettiği düzeyin çok üzerindedir. Ekonomik yük, bu şehirde diğer birçok yerden daha sert hissediliyor. Çünkü insanlar hâlâ hem yaşamlarını yeniden kurmaya hem de günlük geçimlerini sürdürmeye çalışıyor.
‘Ekonomi toparlanıyor’ söylemi, Adıyaman’da karşılık bulmuyor. Sahaya çıktığınızda herkes aynı sorunu anlatıyor: gelir yetmiyor, fiyatlar kontrolsüz artıyor, hayat giderek daha pahalı hale geliyor. TÜİK’in verileriyle halkın yaşadığı enflasyon arasında bir bağ yok. Bu kopukluk, çözüm süreçlerini de tıkıyor.”
Doğan, ekonomik verilerin bölgesel farklılıkları dikkate alması gerektiğini vurgulayarak, “Adıyaman gibi yeniden ayağa kalkmaya çalışan şehirlerde yapılan her yanlış açıklama, toplumun yükünü bir kat daha artırıyor. Gerçekleri görmek istemeyenler sorun çözemez. Ekonominin iyileşmesi için önce doğru tabloyu kabul etmek gerekir” ifadelerini kullandı.