|
Tweet |
Coşkun açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün ülkede insan haklarından söz ederken kâğıt üzerindeki maddelerden değil, vatandaşın evindeki tencereden bahsetmek zorundayız. Çünkü hak dediğimiz şey yalnızca ifade özgürlüğüyle sınırlı değildir; barınma hakkıdır, beslenme hakkıdır, çocukların eğitim hakkıdır. Bugün Türkiye’de bu hakların hepsi ciddi biçimde zedelenmiştir.”
“Mutfak yanıyor; tencerenin kaynamadığı yerde hak, hukuk konuşmak zor”
Coşkun, Gelibolu’da halkın en büyük şikâyetinin geçim sıkıntısı olduğunu vurgulayarak:
“Market fiyatları kontrolden çıkmış durumda. Evine pazar çantası dolduramayan bir vatandaşın insan hakları mücadelesi vermesini beklemek insafsızlıktır. Asgari ücret 22 bin lira, kiralar 20 bin lira… İnsanlar yaşamak için değil, ayakta kalmak için mücadele ediyor.”
“Bu düzen sürdürülemez; insan hakları ancak yaşam koşulları iyileşirse korunur”
Coşkun açıklamasını şöyle tamamladı:
“İnsan hakları yalnızca bir gün hatırlanacak bir başlık değildir. Vatandaşın sofrasına, çocuğuna, gelirine dokunamayan bir yönetim, hakları koruyamaz. Türkiye bu girdaptan çıkacak, bu halk kendi onurlu yaşam hakkına yeniden kavuşacaktır.”