|
Tweet |
Anahtar Parti Sakarya İl Başkanı Hakan Yazıcı, son dönemde derinleşen kira krizine ilişkin yaptığı açıklamada, hem kiracıların hem de ev sahiplerinin aynı sistem tarafından ezildiğini belirterek, “Ekonominin istikrarsız olduğu dönemlerde konut arz yetersizliği açıkça görülmektedir. Hayat pahalılığı ve hukuki süreçlerin uzunluğu nedeniyle vatandaşın sırtına yüklenmiş bir adaletsizlik oluşmuştur” dedi.
“DEVLET SOSYAL KONUT POLİTİKASINDA SINIFTA KALDI”
Yazıcı, Türkiye’deki konut üretiminde ciddi gerilemeye dikkat çekerek, “Bu tablo, devletin sosyal konut politikasındaki yetersizliğin ve mevcut düzenin adil olmayan yapısının bir sonucudur,” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de ev sahipliği oranının %55,8 iken kiracı oranının %28 olduğunu belirten Yazıcı, “2024 yılında yalnızca 70.741 konut teslim edilmiştir. 2023–2028 dönemi için hedeflenen 500.000 konut rakamı bu gidişle kâğıt üzerinde kalacaktır,” dedi.
“KİRA DAVALARI PATLADI, SOSYAL DEVLET NEREDE?”
Anahtar Parti Sakarya İl Başkanı Hakan Yazıcı, 2024 yılında tahliye davası sayısının 127.676’ya ulaştığını vurgulayarak, “Bunların 32.098’i arabuluculukla sonuçlanmış olsa da mahkemelerde kiracılara yönelik 34.366 icra dosyası bulunuyor. Bu tablo, sosyal devletin vatandaşını koruma görevinde sınıfta kaldığını açıkça göstermektedir,” dedi.
“EV SAHİPLERİ VE KİRACILAR KARŞI KARŞIYA GETİRİLDİ”
Yazıcı, kira krizinin toplumsal bir fay hattına dönüştüğünü belirterek, “Ev sahipleri ile kiracılar karşı karşıya getirilmiştir. Enflasyon nedeniyle artan kira talepleri, konut arzındaki yetersizlik, tahliye şartlarının keyfî uygulamaları, kira yardım mekanizmasının eksikliği ve yargı süreçlerinin uzaması, krizi derinleştiren başlıca etkenlerdir,” dedi.
“MAĞDURİYET İKİ TARAFLIDIR”
Yazıcı, krizin sadece kiracıların değil ev sahiplerinin de ekonomik yükünü artırdığını belirtti:
“Kira parasının enflasyon karşısında değer kaybetmesi, kiraların eksik veya hiç ödenmemesi, dava süreçlerinin yıllarca sürmesi ve vergi yüklerinin artması ev sahiplerini de mağdur etmektedir. Bu sistem, iki tarafı da adaletsizliğe mahkûm etmektedir.”
“ANAHTAR PARTİ GERÇEK ÇÖZÜMÜ SUNUYOR”
Yazıcı, Avrupa’daki sosyal konut örneklerini hatırlatarak, “Viyana’da belediye kiralık konutların %40’ına sahiptir; Berlin’de belediye ve konut kooperatifleri aktif rol oynamaktadır. Hollanda’da sosyal konut oranı %30’dur. Türkiye’de ise yük vatandaşın omzuna bırakılmıştır,” dedi.
Anahtar Parti olarak hayata geçirilecek çözüm planını ise şöyle sıraladı:
Özel ve kamu tüm konut projelerinde en az %10 oranında sosyal konut üretimi zorunlu hale getirilecek.
TOKİ ve özel sektör sosyal konut üretimi için teşvik edilecek.
Yerel yönetimlere, nüfusla orantılı kiralık konut stoku bulundurma mecburiyeti getirilecek.
Hazine arazileri sosyal konut üretimi için tahsis edilecek.
Boş konutların devlet tarafından kiralanmasına imkân sağlanacak.
Kira sözleşmeleri e-Devlet üzerinden zorunlu hale getirilecek.
Kira ödemeleri yalnızca banka üzerinden yapılacak; doğrudan stopaj sistemiyle adil vergi uygulaması getirilecek.
Emlak vergisi rayiç bedelleri adil biçimde güncellenecek; aşırı artışlara izin verilmeyecek.
“ADALETİN YANINDA DURACAĞIZ”
Yazıcı açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Anahtar Parti olarak biz, hem kiracının barınma hakkını hem de ev sahibinin mülkiyet hakkını birlikte koruyacağız. Devlet, vatandaşına taraf olmayacak; adaletin yanında duracak. Vatandaşın barınma hakkı kutsaldır. Kiracı da ev sahibi de devletin adaletine güvenebilmelidir. Anahtar Parti, bu güveni yeniden tesis etmeye kararlıdır.”
