|
Tweet |
Canlı, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
“Bugün Türkiye’de konuşulması gereken şey yalnızca enflasyon oranının kaç açıklandığı değildir. Asıl problem, enflasyonun neden bu kadar yüksek seyrettiği ve halkın neden yoksullaşmaya devam ettiğidir. TÜİK her ay rakam açıklıyor ama bu rakamların arkasındaki yapısal sorunları tartışmadan bu krizden çıkmak mümkün değil.
Sorun sadece yanlış hesaplanan veriler değil; yanlış yönetilen bir ekonomi politikasıdır. Denetimsiz fiyat artışları, sürekli ithalata bağlı üretim modeli, kontrolsüz kur dalgalanmaları ve gelir adaletsizliği… Bunlar çözülmeden ‘enflasyon düştü’ demek, ekonomik krizin üzerini örtme çabasından başka bir şey değildir.
Solhan’da vatandaşın gündemi TÜİK istatistikleri değil; aldığı ürünün ertesi gün başka bir fiyatla satılmasıdır. Esnaf maliyetlerle mücadele ediyor, gençler iş bulamadığı için geleceğini başka şehirlerde arıyor, çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor. Bu gerçekler ortadayken, enflasyonun gerilediğini söylemek halkın yaşadığı sıkıntıları yok saymaktır.
Ekonomik sorunları rakam makyajıyla çözemezsiniz. Sorun yönetim anlayışıdır: Şeffaf olmayan, bilime dayanmayan, üretimi güçlendirmeyen bir sistemle bu ülkenin nefes alması mümkün değildir.”