|
Tweet |
“EMEKLİ TEMEL İHTİYAÇLARINI BİLE KARŞILAYAMIYOR”
Dilbaz, belediyelerin sunduğu sosyal desteklerin, emeklinin yaşamını sürdürebilmesi için adeta zorunlu hale geldiğini söyledi:
“Belediyelerimiz olmasa emekliler birçok hizmetten tamamen mahrum kalacak. Halk lokantaları olmasa 4 kap yemeği 75 liraya yiyemeyeceğiz. Halk kıraathaneleri olmasa çayı 5 liraya içemeyeceğiz. Tepebaşı Belediyemizin açtığı halk berberi ücretsiz hizmet veriyor; çünkü emekli berbere gitmekten bile aciz hale geldi.”
“SAÇINI TRAŞ ETTİREMEYEN, SOSYAL YAŞAMA KATILAMAYAN BİR EMEKLİ PROFİLİ OLUŞTU”
Dilbaz, son yıllarda ortaya çıkan tabloyu “insanı derinden yaralayan bir gerçeklik” olarak nitelendirdi:
“Emekli saçını bile kestiremiyor. Trafiğe çıkamıyor, dolaşamıyor, dışarıda vakit geçiremiyor. Düşünebiliyor musunuz? Sosyal yaşamdan tamamen kopmuş bir insan topluluğu haline getirildik. Ne yapalım, uzun saçlı, uzun sakallı, bakımsız bir şekilde dilenci gibi mi yaşayalım? Bu kabul edilebilir bir durum değil.”
“İKTİDARIN SOSYAL DESTEK KONUSUNDA KILINI KIPIRDATMAMASI BÜYÜK BİR SORUNDUR”
Dilbaz, hükümetin sosyal destek alanındaki ilgisizliğinin emeklileri daha da derin bir çıkmaza sürüklediğini belirtti:
“Hükümet tarafında en küçük bir hareket yok. Sosyal yardımlar dökme suyla değirmen döndürmek gibi. Gerçek bir politika yok, kalıcı bir çözüm yok. Bu yüzden emekliler kendi kaderine terk edilmiş durumda.”
“YALNIZLIK VE PSİKOLOJİK ÇÖKÜŞ EMEKLİNİN YENİ GERÇEĞİ HALİNE GELDİ”
Emeklilerin yalnızlaşmasının artık sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik bir sorun haline geldiğini söyleyen Dilbaz, şu ifadeleri kullandı:
“Emekli sosyal hayattan çekiliyor. Artık dışarı çıkmak istemiyor. Kendini değersiz hissediyor. Toplumdan uzaklaştıkça psikolojik yıkım daha da büyüyor. Kendini kötü hisseden, çaresizleşen ve yalnızlaşan bir emekli kitlesi var. Bu sadece ekonomik bir kriz değil; toplumsal bir yaradır.”
“EMEKLİ BU ÜLKENİN VİCDANIDIR, BU TABLO DEĞİŞMELİDİR”
Dilbaz, emeklilerin kaderine terk edilemeyeceğini belirterek şöyle konuştu:
“Bu insanlar yıllarca çalıştı, üretti, hizmet etti. Bugün ise temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan, yalnızlığa mahkûm edilen bir kitleye dönüştürüldüler. Bu ülkenin vicdanı buna izin vermemeli. Emekliler onurlu bir yaşamı hak ediyor.”