|
Tweet |
Yılmaz, “1999’dan bu yana 26 yıl geçti; hâlâ konuşan çok, harekete geçen yok!” diyerek hükümete sert sözlerle yüklendi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM VATANDAŞA BORÇ, MÜTEAHHİDE SERVET GETİRİYOR”
Başkan Yılmaz açıklamasında, “100 metrekarelik bir dairenin dönüşüm maliyeti 4,5 milyon lirayı buluyor. Devletin sağladığı destek 1 milyon 750 bin lira. Geriye kalan yük doğrudan vatandaşa yıkılıyor. Bu tablo, vatandaşın güvenliğini değil, müteahhidin kazancını koruyan bir sistemdir,” ifadelerini kullandı.
“YARISI BİZDEN DEĞİL, YÜKÜ TAMAMEN HALKTAN!”
Yılmaz, “Her yerde ‘yarısı bizden’ deniliyor ama ortada ne faizsiz kredi var, ne gerçek destek paketi. Geliri olmayan vatandaşa 2,5 milyon liralık yük bırakmak çözüm değil, tuzaktır. Bu sistem halkın değil, rantın sistemidir,” dedi.
“İSTANBUL’U AFİŞLER DEĞİL, GERÇEK PLANLAR KURTARIR”
Deprem tehlikesine karşı artık laftan çok icraat gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Her seçim döneminde billboardlar doluyor ama sokaklar hâlâ risk altında. İstanbul’un geleceği, reklam panolarında değil, bilimsel projelerde şekillenir. İnsan hayatı afiş malzemesi yapılamaz.”
“DEVLET VATANDAŞA DESTEK OLMAK ZORUNDA”
Başkan Yılmaz, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
Devlet dönüşüm maliyetinin %70’ini üstlenmeli,
Gelire göre faizsiz ve uzun vadeli kredi sistemi kurulmalı,
Müteahhit kazanç sınırları şeffaf olmalı,
Kentsel dönüşüm süreci halk denetimine açık yürütülmeli,
Kiralık konut ve geçici barınma desteği zorunlu hale getirilmeli.
“DEPREM KADER DEĞİL, İHMALİN SONUCU!”
Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı:
“Deprem değil, ilgisizlik öldürür. Devletin görevi afiş hazırlamak değil, önlem almaktır. İstanbul 26 yıldır bekliyor ama biz beklemeyeceğiz. Anahtar Parti olarak çözümün anahtarını milletimize sunacağız: güvenli konut, şeffaf yönetim, adil dönüşüm!”
