|
Tweet |
Polat, Keban’ın hem balık üretiminde hem de baraj ve enerji alanında ülke ekonomisine büyük katkı sunduğunu, ancak buna rağmen ilçenin sistematik şekilde zayıflatıldığını vurguladı:
“Türkiye’de yerel ekonomiyi güçlendirecek tüm altyapıya sahip olup da bu kadar ihmal edilen başka bir ilçe yok. Bu, yönetememe sorununun en somut göstergesidir.”
Polat, Keban’daki kurumların hızla merkez ilçeye taşınmasının ilçeyi çöküşe sürüklediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Denetim yok, şeffaflık yok. Keban’da kurumlar bir bir kapatılıyor ama halkla doğru düzgün bilgi paylaşılmıyor. ‘Gidecek mi, kalacak mı?’ sorusuna net yanıt veren tek bir kurum yok. Bu belirsizlik ilçeyi bitiriyor.”
İlçede söylenti ve yanlış bilginin hâkim olduğunu, resmi ağızlardan bilgilendirmenin yapılmamasının büyük sorun yarattığını belirten Polat şöyle devam etti:
“Her ağızdan çıkan söz gerçekmiş gibi algılanıyor. Çünkü halkı düzenli bilgilendiren, yapılan işlerin doğruluğunu savunan, planı-programı ortaya koyan bir siyasi otorite yok Keban’da. Herkes kendi hesabına düşmüş durumda.”
Polat, Keban Belediyesi’nin de iki yılı geride bırakmasına rağmen ilçedeki dağınıklığa karşı etkili bir çözüm ortaya koyamadığını vurgulayarak uyarıda bulundu:
“Keban’da bir yönetim boşluğu var. Bu boşluk denetimsizliği, denetimsizlik çöküşü getiriyor. İlçe Türkiye’nin gözbebeği olması gerekirken kaderine terk ediliyor.”
Umut Polat, Keban’ın yeniden ayağa kalkması için acil bir koordinasyon ve denetim mekanizması kurulması gerektiğini belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu gidişatın adı plansızlık değil; tamamen sahipsizliktir. Keban’ın sesi artık çıkacak. Biz, bu ilçenin bir daha yok sayılmasına izin vermeyeceğiz.”