![]() |
Tweet |
“Ticaret, İstikrarla Büyür; Belirsizlikle Daralır”
Yastı, bölgedeki artan tansiyonun yatırım kararlarını yavaşlattığını, lojistik süreçlerde ise aksamalara neden olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“İsrail-İran eksenli çatışma ortamı, ticaretin temel dayanağı olan güven ve öngörülebilirliği zayıflatmaktadır. Bu durum yalnızca iki ülkeyi değil; Türkiye başta olmak üzere Körfez, Kafkasya ve Doğu Akdeniz ticaretini doğrudan etkilemektedir. Lojistik zincirlerinde kırılmalar, navlun maliyetlerinde artışlar ve ticari rotalarda yeniden planlamalar gündemdedir.”
“Türkiye, Alternatif Bir Ticaret Koridoru Olarak Öne Çıkabilir”
Yastı açıklamasında, Türkiye’nin stratejik konumuna dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:
“Bu gibi dönemlerde siyasi ve ekonomik istikrarını sürdüren ülkeler, küresel tedarik zincirinde kritik roller üstlenebilir. Türkiye, hem altyapı olanakları hem de jeopolitik konumu sayesinde Doğu-Batı arasındaki ticari geçişlerde güvenli bir alternatif olabilir. Ancak bunun için iç hukuk güvencesi, bürokratik verimlilik ve dış ilişkilerde tutarlı diplomasi ön koşuldur.”
“Kriz, Dönüşüm İçin Bir Uyarıdır”
Küresel ekonominin kırılgan dengeler üzerinde yükseldiğini vurgulayan Yastı, hem özel sektörün hem de kamu otoritelerinin uzun vadeli stratejik planlamalara yönelmesi gerektiğini belirtti. Açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“İsrail-İran gerilimi bize bir kez daha göstermektedir ki; bölgesel barış olmadan sürdürülebilir büyüme mümkün değildir. Bu nedenle hem ticari aktörler hem de yöneticiler, sadece ekonomik değil; aynı zamanda barış ve diyalog odaklı politikaları da desteklemelidir. Piton Şirketler Grubu olarak, barışın istikrarı, istikrarın ise kalkınmayı doğuracağına inanıyor ve bu yönde sorumlu bir duruş sergilemeye devam ediyoruz.”