|
Tweet |
“SİVAS’TA SADECE CANLAR YAKILMADI, CUMHURİYETİN TEMELİ DE HEDEF ALINDI”
Başkan Çelik, açıklamasında Madımak Katliamı’nın, laikliğe, özgür düşünceye ve birlikte yaşama iradesine yönelik organize bir saldırı olduğunu vurguladı:
“32 yıl önce bugün, Sivas’ta bir otel değil, insanlık ateşe verildi. Cumhuriyetin aydınlık yüzünü temsil eden sanatçılarımız, ozanlarımız, aydınlarımız; örgütlü bir gerici kalkışmanın hedefi haline geldi. Bu katliam yalnızca bireysel bir nefret değil; yıllarca büyütülen ve cesaretlendirilen karanlık zihniyetin sonucuydu. Bu ülkenin aydınları göz göre göre yakıldı. Ve devlet, bu kıyıma seyirci kaldı.”
“CEZASIZLIK ZEMİNİ, YENİ KATLİAMLARIN DAVETİYESİDİR”
CHP’li Mustafa Çelik, yargı süreçlerinin vicdanları rahatlatmadığını, aksine adaletsizliğin sistemleştirildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Katliamın üzerinden geçen 32 yıla rağmen gerçek sorumlular yargılanmadı. Firari sanıklar yıllarca bulunamadı, bir kısmının öldükten sonra köyünde yaşadığı anlaşıldı. Bir hükümlü sağlık bahanesiyle affedildi, bir dava zamanaşımına uğradı ve bu vahim tablo siyasi iktidar tarafından ‘hayırlı olsun’ sözleriyle geçiştirildi. Bu cezasızlık düzeni, sadece Madımak’ın değil; tüm toplumun vicdanında derin bir yara açtı.”
“SİVAS’IN FAİLLERİ HÂLÂ ARAMIZDA, YÜZLEŞME ŞARTTIR”
Açıklamasında Madımak Katliamı’nı gerçekleştiren yapının bugün farklı biçimlerde hâlâ varlığını sürdürdüğünü vurgulayan Mustafa Çelik, şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkenin laikliğini, demokrasisini ve bir arada yaşama kültürünü hedef alan karanlık odaklar bugün de farklı kılıklar altında mevcudiyetini sürdürmektedir. Devlet, bu yapıların üzerine kararlılıkla gitmedikçe; gerçek bir yüzleşme yaşanmadıkça; toplumsal barış ve adalet zemini kurulamaz. Devletin özür dilemesi, bu utançla hesaplaşması, vicdanların bir nebze olsun rahatlaması için şarttır.”
“KARANLIĞA KARŞI AYDINLIĞI SAVUNMAK GÖREVİMİZ”
CHP Belen İlçe Başkanı Mustafa Çelik, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Sivas’ın ateşi sönmedi. O ateş, hâlâ vicdanlarımızda yanıyor. Bizler, Madımak’ta yitirdiğimiz canlarımızın mücadelesini devralan bir kuşak olarak; karanlığa karşı aydınlığı, gericiliğe karşı laikliği, umutsuzluğa karşı eşit ve özgür bir geleceği savunmaya devam edeceğiz. Bu mücadelemiz bitmeyecek, çünkü unutmadık, unutturmayacağız.”
