|
Tweet |
Tümenci, Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağıyla ilgili soruların hâlâ yanıtlanmadığını belirterek, “1960’lı yıllardan kalma bir uçağın hâlâ görevde olması kabul edilemez. 20 kahramanımızı kaybettik, bu olay tüm yönleriyle açıklanmalıdır” dedi.
Adalet Krizi ve Güvenlik Zafiyeti Derinleşiyor
Deprem hazırlıklarının yetersizliğine dikkat çeken Tümenci, özellikle Muğla’nın riskli yapı stoğuna vurgu yaparak “Depreme hazırmışız gibi davranmak en büyük tehlikedir” ifadelerini kullandı.
İş kazalarını da değerlendiren Tümenci, “Gebze’den Fatsa’ya, Diyarbakır’dan Dilovası’na kadar yaşanan kayıplar kaza değil, denetimsizliğin neden olduğu iş cinayetleridir” dedi.
Adalet sistemindeki bozulmayı eleştiren Tümenci, “Mahkemeler var ama adalet yok. İktidar mensuplarına dokunulamıyorsa hukuk işlemez. Vatandaş artık adalet aramıyor, güçten medet umuyor; bu bir çürüme hâlidir” ifadelerini kullandı.
Ekonomi, Su Krizi ve Toplumsal Çürüme Uyarısı
Papa 14. Leo’nun planlanan İznik ziyaretinin sadece dinî bir program olarak görülemeyeceğini belirten Tümenci, “Bu ziyaret egemenlik meselesidir, tüm detaylar şeffaf biçimde açıklanmalıdır” dedi.
İklim zirvelerini “küresel sermayeyi aklayan platformlar” olarak nitelendiren Tümenci, Muğla’daki su kaynaklarının baskı altında olduğunu vurgulayarak “Suyu kaybeden ülke geleceğini kaybeder. Ulusal su yönetimi şarttır” ifadelerini kullandı.
Yasa dışı bahis skandallarına ilişkin değerlendirmesinde Tümenci, “Spor kirlenirse toplum da kirlenir. Bu tablo devletin denetim zaafiyetini açıkça göstermektedir” dedi.
Ekonomik tabloya ilişkin olarak ise, “Hedeflerin hiçbirinin tutmadığı bir düzende bedeli halk ödüyor. Muğla’da esnaf da emekli de nefes alamıyor” şeklinde konuştu.
EYT düzenlemesinin adil olmadığını belirten Tümenci, “Bir günlük farkla insanların yıllarca bekletilmesi vicdana sığmaz” dedi.
Açıklamasını, “23 yıl sonunda ortaya çıkan tablo yorulmuş ve tüketilmiş bir iktidarı gösteriyor. Bu hikâyenin finalini millet yazacaktır” sözleriyle tamamladı.