CHP’de fırtına öncesi sessizlik bozuldu

CHP’de fırtına öncesi sessizlik bozuldu: Tanju Özcan’dan zehir zemberek tehdit, perde arkasında yeni bir iç hesaplaşma mı var?

CHP’de siyasi dengeler yeniden hareketleniyor. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, sosyal medya üzerinden yaptığı sert açıklamayla, sadece eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu değil, partinin yakın tarihini de hedef aldı. Özcan’ın açıklamaları, kurultay kulislerinin yeniden ısınacağının ve 2024 sonrası CHP siyasetinde taşların yerinden oynayacağının habercisi niteliğinde.

KURULTAYLAR, İMZALAR VE HAFIZALARA KAZINAN SESSİZLİKLER

Tanju Özcan, Kılıçdaroğlu’na “susmazsan, 2014’ten bu yana yaşananları açıklarım” diyerek kurultaylarla ilgili ağır bir tehdit yöneltti. Ancak dikkat çeken nokta, Kılıçdaroğlu’nun bugüne dek tüm bu süreçlerde sessizliğini ve devlet adamı vakarını korumuş olması. Özellikle 2018 yılında Muharrem İnce ile yaşanan imza krizinde, partinin zarar görmemesi için kendi üzerine düşeni yapan bir lider olarak öne çıkmıştı. Bugün hedef gösterilen o sessizlik, aslında bir stratejik sorumluluğun ürünüydü.

TOLGA ERDOĞAN’DAN HAFIZA TAZELEYEN CEVAP: “KİM, KİMİNLE NEYİ PAZARLIK ETTİ?”

Tanju Özcan’ın sözlerinin hemen ardından gazeteci Tolga Erdoğan, sosyal medya üzerinden yaptığı çarpıcı paylaşımlarla adeta parti arşivine ışık tuttu. Erdoğan’ın dikkat çektiği noktalar yalnızca kişisel hesaplaşmalar değil, aynı zamanda CHP’nin medya-yatırım-kadro ilişkileriyle ilgili geniş bir yapısal sorgulamayı tetikliyor.

– 2018 kurultayında İnce’nin imzalarının teslim süreci,

– Fransa seyahati ve dönüşünde yaşananlar,

– Bazı kadrolar arasındaki olağan dışı ilişkiler,

– Bolu Belediyesi’ndeki tartışmalı ihaleler…

Erdoğan, sadece gündemi takip eden bir köşe yazarı değil, parti içi bağlantılarını bilen, cesaretle yazan ve hafızası güçlü bir siyaset yorumcusu olarak bu süreçte dikkatleri üzerine topluyor.

CHP’DE YENİ DENGELER VE KAPI ARKASI HAREKETLİLİK

Özcan’ın sert çıkışı, bir anda ortaya çıkmış kişisel bir öfke değil; parti içindeki farklı kliklerin yeni dönem için pozisyon alma girişimi olarak yorumlanıyor. Özellikle değişimciler ile eski kadrolar arasında görünmeyen ancak giderek sertleşen bir hat belirginleşiyor.

KILIÇDAROĞLU, SUSKUN AMA BELİRLEYİCİ BİR AKTÖR OLARAK HÂLÂ SAHNEDE

Kemal Kılıçdaroğlu, her ne kadar aktif genel başkanlık görevinden ayrılmış olsa da, siyasetin derin damarlarında etkisi ve ağırlığı olan bir figür olarak varlığını sürdürüyor. Hem parti örgütleri nezdinde hem de genel merkez çevrelerinde hâlâ yön tayin eden bir isim. Ve bugün yaşananlar, aslında onun kurduğu denge sisteminin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

CHP ARTIK ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Sular durulmuyor, aksine kabarıyor. Parti içi hesaplaşmalar, artık sadece kapalı kulislerde değil, açık açık ekranlarda ve sosyal medyada yaşanıyor.

Ve görünen o ki, CHP’de siyaset bir daha asla eskisi gibi olmayacak.