|
Tweet |
Yeni düzenlemeye göre, Kanunun 48’inci maddesine paralel olarak uygulanan yıllık tecil faizi oranı %48’den %39’a indirildi. Bu değişiklikle birlikte mükellefler, ödeyemedikleri kamu borçlarını erteletmeleri halinde artık aylık %3 oranında tecil faizi ödeyecek.
Kanunun 51’inci maddesinde yapılan ikinci düzenlemeyle ise, 21 Mayıs 2024 tarihinden itibaren %4,5 olarak uygulanan aylık gecikme zammı oranı 13 Kasım 2025 itibarıyla %3,7’ye düşürüldü.
Çetinkaya, bu iki oran arasındaki farkın dikkat çekici olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Gecikme zammı aylık %3,7 olunca yıllık bazda %44,4’e denk geliyor. Buna karşın borçlarını tecil ettiren mükellef yıllık %39 faiz ödeyecek. Yani ödeme güçlüğü içindeki vatandaş, borcunu yapılandırdığında daha az faizle karşılaşıyor. Bu fark, ekonomik dengenin ve enflasyonun reel seyrine dair ciddi bir gösterge.”
Çetinkaya, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizinin %39,5 seviyesinde olduğuna dikkat çekerek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“TÜİK 2025 yılı enflasyon oranını %35 olarak açıklasa bile, veriler bunun çok üzerinde bir reel enflasyona işaret ediyor. Tecil faizinin %48’den %39’a, gecikme zammının %54’ten %44,4’e indirilmesi, dolaylı biçimde enflasyonun %39’un üzerinde olduğunu söylüyor gibi.”
“ENFLASYON BİRİKİMLERİ VE DEĞERLERİ YOK EDEN FELAKETTİR”
Yeminli Mali Müşavir Cihat Çetinkaya, yüksek enflasyonun ülke ekonomisi üzerinde yıkıcı etkilerine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Enflasyon, bir ülkenin birikimlerini ve değerlerini yok eden bir felakettir. Bu nedenle daha sert tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Kamu harcamalarında ciddi bir tasarruf sağlanmadan, enflasyonla mücadelede başarı mümkün değildir.”
“ENFLASYONU ÜRETİMLE YENMEK ZORUNDAYIZ”
Çetinkaya, enflasyonla mücadelenin sadece para politikalarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Talebi kısmak, tüketimi frenlemek kısa vadede etkili görünse de kalıcı çözüm değildir. Enflasyonu ancak üretimle yenebiliriz. Üreten bir ekonomi, kendi dengesini kurar ve faiz oranlarını da kalıcı olarak düşürür.”
