|
Tweet |
Türkiye’nin Davut Kaya’nın TRend MEDYA yayınında yaptığı açıklamaların yankıları devam ediyor.
Uzun süredir hukuk mücadelesiyle gündeme gelen Davut Kaya, yaşadığı adli sürecin ardından dikkat çeken iddialarda bulundu.
Kaya, “Ben yalnızca hakkımı aradım. Ancak bu süreçte karşılaştıklarım, sistemdeki çarpıklıkları gözler önüne serdi. Benim davam bireysel değil, adalet arayan herkesin davasıdır” dedi.
NOTER VASİYETİ VE GEÇERLİ VEKÂLETE RAĞMEN İŞLEM YAPILDI İDDİASI
Kaya, annesi tarafından noter huzurunda verilmiş geçerli vekâletname ve ölünceye kadar bakma sözleşmesi bulunmasına rağmen, bu belgelerin “yok sayıldığını” öne sürdü.
“Vekâletim olmasına rağmen sanki hiç verilmemiş gibi davranıldı. Hakkımda sahte imzalarla davalar açıldı. Oysa o vekâlet hâlâ yürürlüktedir. Bu durum, yargı sisteminin nasıl yanlış yönlendirilebildiğini gösteriyor.”
Ayrıca noter huzurunda hazırlanmış vasiyetnameye rağmen, İslahiye Sulh Hukuk Mahkemesi’nin mal paylaşımı sürecinde bu belgeyi dikkate almadığını da iddia etti.
“ENGELLİ RAPORUYLA HAKLARIM MANİPÜLE EDİLDİ” İDDİASI
Kaya, kamu görevlisi olan kardeşlerinin, annesinin bilgisi olmadan adına %94 oranında engelli raporu düzenlettirdiğini, ancak daha sonra yapılan muayenelerde annesinin “engelli olmadığına” dair raporlar verildiğini söyledi.
“Bu raporla mallar paylaştırıldı, hak gaspı yapıldı. Bu raporun nasıl ve kimler tarafından çıkarıldığı soruşturulmalıdır.”
“BAŞSAVCI TARAFINDAN TEHDİT EDİLDİM” İDDİASI
Kaya, yaşadıklarını kamuoyuyla paylaşmasının ardından İslahiye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çağrıldığını ve baskı gördüğünü iddia etti:
“Başsavcı makamına çağrıldım. Bana ‘Bu kişiler memurdur, ceza veremem. Paylaşımlarını kaldırmazsan seninle hesaplaşırım’ dendi. Ardından Başsavcı’nın koruma polisi tarafından sık sık aranarak ‘Kaldırmazsan biz de gereğini yaparız’ şeklinde tehdit edildim.”
Kaya, söz konusu koruma polisinin kimliğini de açıkladı.
“Başsavcı’nın koruma polisi Ömer Faruk, kendi cep telefonundan bana ‘Başsavcı adına yazıyorum’ diyerek mesajlar attı. Bu yazışmalar bende mevcut; gerekirse tamamını kamuoyuyla paylaşırım.”
Kaya, bu tehditlerin ardından hakkında asılsız davalar açıldığını belirtti:
“Sadece adalet istedim. Hakaret etmedim, iftira atmadım. Ama bana karşı sistematik bir baskı kuruldu.”
“ADALET BAKANLIĞI VE CİMER’E SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM”
Kaya, yaşananların ardından Adalet Bakanlığı ve CİMER’e resmi suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, “Artık bu dosya sadece benim değil, Türk yargısının itibarıyla ilgilidir” dedi.
“Ben devletin adaletine güveniyorum. Ancak bazı kişisel çıkar ilişkileri bu güveni zedeliyor. O yüzden devletin en üst makamlarının devreye girmesini istiyorum. Çünkü bu mesele artık bir vatandaşın değil, adalet sisteminin meselesidir.”
KAMUOYUNDA CEVABI ARANAN SORULAR
İslahiye Cumhuriyet Başsavcılığı’nda neler yaşanıyor?
Bir yurttaşın adalet arayışı neden baskı ve tehditle bastırılmak isteniyor?
Yargıya güveni kim, neden sarsıyor?
Kamu görevlilerinin yetkileri hangi sınırlar içinde kullanılmalı?
Kaynak: Davut Kaya’nın TRend MEDYA yayınında yaptığı açıklamalar, CİMER kayıtları ve ilgili yazışmalar.
Not: Haber içeriği yalnızca iddialara dayanmaktadır. Söz konusu kişi ve kurumların açıklamaları yayımlandığında habere eklenecektir.
