|
Tweet |
“Bu Milletin Emeğiyle, Alın Teriyle Alay Ediliyor”
Dr. Arslan açıklamasında, milyonlarca gencin üniversite kazanmak için yıllarını verdiğini, fakat bir avuç sahtekârın hiçbir emek harcamadan diplomayla birlikte makam ve yetki sahibi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bir baba çocuğunu okutmak için yıllarca çalışıyor, bir genç sınavlara hazırlanmak için uykusuz kalıyor ama günün sonunda sahte belgeyle işgal edilen kadrolar karşılarına çıkıyor. Bu milletin emeğiyle, hayalleriyle açıkça alay ediliyor.”
“Komiser, Psikolog, Öğretmen, Hemşire… Bu İnsanlar Kim?”
Yeni Yüzyıl Partisi lideri, sahte diplomaların sadece bireysel bir sahtekârlık değil, aynı zamanda kamusal bir tehdit olduğunun altını çizdi:
“Sahte diplomayla atanan bir öğretmen çocuklarımıza ne verebilir? Psikolog olarak çalışan bir sahtekâr insanların ruh sağlığını nasıl koruyabilir? Komiser olmuş bir dolandırıcıdan güvenlik beklenebilir mi? Bu sadece bir skandal değil, doğrudan milletin güvenliğine yönelik bir tehdittir.”
“Bu Karanlığı Aydınlatmak Devletin Görevidir”
Dr. Mehmet Ali Arslan, iktidarın bu konudaki sessizliğini sert sözlerle eleştirdi:
“Kimse çıkıp bu skandalı sahiplenmiyor, kimse hesap vermiyor. Oysa bu sistem nasıl işledi, kimler göz yumdu, hangi kurumlar görevini ihmal etti, açıklığa kavuşturulmalı. Bu karanlığı aydınlatmak devletin asli görevidir. Aksi takdirde milletin devlete olan güveni kalmaz.”
“Yeni Yüzyıl’da Sahtekârlığa Yer Yok”
Dr. Arslan açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yeni Yüzyıl Partisi olarak bizim anlayışımızda liyakat, emek ve adalet temel ilkedir. Sahte diplomaların, torpilin, kayırmanın olduğu bir düzende ne adaletten ne gelişmeden söz edilebilir. Türkiye’yi bu zihniyetten kurtarmak zorundayız. Yeni bir yüzyılı, temiz bir sayfa ile ancak gerçek emek sahipleriyle inşa edebiliriz. Sahte belge düzenleyen de, buna göz yuman da, bununla makama oturan da millet önünde hesap vermelidir."
