![]() |
Tweet |
Öztürk, artan enflasyonun toplumsal dengeleri sarstığını belirterek, “Bugün Türkiye’de milyonlar, ne kadar çalışırsa çalışsın aynı noktada kalıyor. Enflasyon, sadece fiyat artışı değil; emeğin, alın terinin, adaletin erimesidir” dedi.
“İnsanlar artık geçinmek için değil, ayakta kalmak için mücadele ediyor. Bu ülkede yoksulluk bir kader değil, yanlış tercihlerin sonucudur.”
“Yastık Altındaki Altın Değil, Halkın Güveni Geri Kazanılmalı”
Elvan Öztürk, ekonomik kriz karşısında sıkça dile getirilen “yastık altı altın” çağrılarını da eleştirerek, bu söylemin halkın güvenini zedelediğini ifade etti:
“Vatandaşın yastık altındaki birikimini ekonomiye kazandırmak çağrısı, güvensizliğin açık göstergesidir. Halkın elindekine göz dikmek yerine, onun kazancına sahip çıkılmalıdır. Yoksulluğu azaltmak, altın toplamakla değil, güven tesis etmekle olur.”
“Kadınlar ve Gençler, Yoksulluğun Görünmeyen Yüzü”
Kayseri özelinde yaptığı değerlendirmede, kadınların ve gençlerin yoksulluğun en kırılgan kesimlerini oluşturduğunu vurgulayan Öztürk, şunları söyledi:
“Kadın emeği hâlâ görünmüyor, gençlerin emeği ise değersizleştiriliyor. İşsizlikle umudu, borçla geleceği çalınan bir gençliğin olduğu ülkede kalkınmadan bahsedilemez. Kadınların üretimde, gençlerin gelecekte söz sahibi olmadığı bir sistem, yoksulluğu değil, çaresizliği büyütür.”
“Anahtar Parti, Umudu Ekonomik Gerçeklerle Buluşturacak”
Elvan Öztürk, Anahtar Parti’nin vizyonunu “adil paylaşım ve üretim temelli kalkınma” ilkeleriyle tanımlayarak açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Anahtar Parti olarak biz, yoksulluğu yöneten değil; bitiren bir anlayışla yola çıktık. Kaynaklarımızı doğru kullanan, emeğe değer veren ve adaleti merkezine alan bir ekonomi kurmakta kararlıyız. Türkiye’nin geleceği, güvenin, üretimin ve liyakatin yeniden inşa edilmesindedir. Biz o geleceğin anahtarını elimizde tutuyoruz.”