![]() |
Tweet |
“Türk Heyetinin Engellenmesi Tarihi Bir Yanlıştır”
Fırat Akkuş, Türk milletvekilleri ve STK temsilcilerinin akreditasyonlarının iptal edilmesini değerlendirdi:
“Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan temsilcilerimizin önü siyasi baskılarla kesildi. Mazlumların yanında yer almak için yola çıkanların engellenmesi, tarih önünde büyük bir yanlıştır. Bu karar, sadece Türkiye’ye değil, bütün insanlığa vurulmuş bir darbedir.” dedi.
“İslam Dünyasının Sessizliği Kabul Edilemez”
Akkuş, Doha’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi zirvesinde Sumut Filosuna ilişkin hiçbir karar alınmamasını eleştirerek, “Gazze’de kadınlar, çocuklar katledilirken, Müslüman ülkelerin sessizliği anlaşılır değildir. Bu sessizlik, zalimin zulmünü artırmakta, mazlumların umudunu kırmaktadır. Oysa Gazze davası, bütün bir ümmetin davasıdır.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye Daha Güçlü Bir Tavır Ortaya Koymalı”
Türkiye’nin yalnızca diplomatik tepkilerle yetinmemesi gerektiğini vurgulayan Akkuş, “Kızılay öncülüğünde uluslararası insani yardım girişimleri başlatılmalı, gözlemci heyetler sürece dahil edilmelidir. Türkiye, sahada da güçlü bir varlık göstermeli, Gazze’nin sesi olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Gazze Davası Toplumsal Hafızada Yaşatılmalı”
Fırat Akkuş, TBMM’de Gazze Dostluk Grubu kurulması çağrısını da desteklediğini belirterek, “Gazze isminin meydanlarda, caddelerde ve parklarda yaşatılması, bu zulme karşı bir hafıza inşası olacaktır. Sanatçılar, yazarlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları hep birlikte Gazze’nin sesi olmalıdır.” dedi.
Açıklamasını kararlı bir çağrıyla sonlandıran Akkuş şunları söyledi:
“Gazze’de yaşanan katliam karşısında sessiz kalmak, zalimin yanında yer almak demektir. Iğdır’dan yükselen sesimizle, mazlumların yanında olmaya ve Kudüs’ün onurunu savunmaya devam edeceğiz.”