|
Tweet |
Aydoğmuş, TBMM çatısı altında böyle bir olayın yaşanmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Utanıyorum ve öfke doluyum. Milletin iradesini ve vicdanını temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çocuklar tacize uğruyorsa, bu yalnızca adli bir dosya değil; şeref, haysiyet ve namus meselesidir.” ifadelerini kullandı.
“Yönetenlere uyku, bize susmak haramdır”
Çocuk yaşta kızların, ülkenin en üst yasama organı çatısı altında istismara uğramasının tüm toplumu ilgilendiren ağır bir sorumluluk doğurduğunu belirten Aydoğmuş, “Ülkeyi yönetenlere uyku, bize ise susmak haramdır. Bu mesele hepimizin ortak vicdanını ilgilendiren tarihi bir sınavdır.” dedi.
Olayla bağlantılı bazı yetkililerin tutuklanmasının önemli ancak kesinlikle yeterli olmadığını dile getiren Aydoğmuş, kamuoyunda olayın geçmişte bilindiği ve üstünün örtüldüğü yönünde son derece ciddi iddialar bulunduğunu hatırlattı.
“Bu bir kurumsal çöküş iddiasıdır”
İddiaların doğru olması halinde ortada yalnızca bireysel suçlar değil, kurumsal bir çöküş bulunduğunu ifade eden Aydoğmuş, sorumluluğun birkaç kişiye yıkılamayacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“‘Lokantada çalışan kişiler’ denilerek bu iş geçiştirilemez. Burası sıradan bir işyeri değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.”
Meclis Araştırma Komisyonu çağrısı
Aydoğmuş, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için derhal özel bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerektiğini vurguladı. Kurulacak komisyonun;
Olayın ne zaman bilindiğini,
Kimlerin bilgisi dahilinde olduğunu,
Neden zamanında müdahale edilmediğini,
Benzer risklerin başka alanlarda olup olmadığını
tüm yönleriyle araştırması ve sonuçları kamuoyuyla açık ve şeffaf biçimde paylaşması gerektiğini söyledi.
“Sessizlik de suçtur”
TBMM Başkanı ve Meclis idari amirlerine de çağrıda bulunan Aydoğmuş, kamuoyunun karşısına çıkılarak net, açık, şeffaf ve tatmin edici bir açıklama yapılmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Açıklamasının sonunda çocuklara yönelik istismar suçlarında ihmali ve sessizliği de suç olarak nitelendiren Aydoğmuş, şu ifadelerle tepkisini dile getirdi:
“Çocuklara yönelik istismar suçlarında; ihmal de suçtur, sessizlik de suçtur, üstünü örtmek ise vicdanları çürütmektir. Bu ülkenin çocukları sahipsiz değildir. Bu milletin vicdanı hâlâ ayaktadır. Bu olay kapanamaz, kapatılamaz, unutturulamaz.”
