|
Tweet |
Doğan, sunumunda insan sağlığının “hastalık gelmeden korunması gereken en değerli emanet” olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:“İyileşmek için çare aramadan önce, hastalanmamak için attığımız küçük ama doğru adımlar hem bedenimizi hem de hayat kalitemizi değiştirir.” Program boyunca bu sözün ağırlığı salonda güçlü bir karşılık buldu.
SAĞLIĞIN KORUNMASI MEDENİYETİN İLK ADIMIDIR
Ferruh Doğan, konuşmasında klor, flor, deniz suyu mineralleri ve doğal yaşam döngüsünü etkileyen unsurlara dikkat çekerek, modern insanın çoğu zaman gözden kaçırdığı biyolojik ve çevresel gerçekleri sade bir dille anlattı. Sağlığın yalnızca tedavi üzerine kurulmaması gerektiğini vurgulayan Doğan, “Bir toplumun medeniyet seviyesi, hastanelerinin büyüklüğüyle değil, hastalanmayan bilinçli bireylerin çokluğuyla ölçülür” mesajını verdi.
KATILIMCILARIN SORULARINA UFUK AÇICI CEVAPLAR
Program interaktif bir şekilde ilerledi. Doğan, katılımcılardan gelen soruları dikkatle dinleyerek hem bilimsel hem de toplumsal perspektif içeren açıklamalar yaptı. Verdiği örnekler ve günlük hayatta uygulanabilir öneriler salonda ciddi bir ilgi uyandırdı.
MANEVİ ATMOSFER, BİLGİ VE DUYARLILIK AYNI ÇATI ALTINDA BULUŞTU
“Zihninin Kapısını Arala”, yalnızca bir bilgilendirme etkinliği değil; insan ruhuna dokunan, bilinç kazandıran ve katılımcıların hayatlarına yeni pencere açan bir program olarak değerlendirildi. Manevi atmosfer ile bilimsel bilinç birleşince, program pek çok kişi için “unutulmaz bir farkındalık gecesi” niteliği taşıdı.
Ferruh Doğan’ın toplum sağlığı, bilinç inşası ve değer odaklı yaşam üzerine verdiği mesajlar katılımcılarda derin bir iz bıraktı. Program, U.M.R.E’nin insana, sağlığa ve medeniyet tasavvuruna verdiği önemin bir kez daha altını çizmiş oldu.