![]() |
Tweet |
Baysal, darbenin toplumun bütün kesimlerini etkilediğini, ancak en büyük zararı gençliğin gördüğünü vurguladı:
“Düşüncelerinden dolayı darağaçlarına gönderilen, baskılarla sindirilen, üniversite sıralarında hayalleri elinden alınan gençler… 12 Eylül, bir neslin umutlarını çaldı. O dönem yaşanan travmalar, hâlâ toplumsal hafızamızda derin izler bırakmaktadır.”
“Demokrasi ve Özgürlük Söylemleri Sadece Bir Maskeydi”
Baysal, darbenin meşrulaştırılmaya çalışıldığını, ancak ortaya çıkan tablonun baskı ve yasaklardan ibaret olduğunu ifade etti:
“‘Demokrasiyi koruyoruz’ diyenler, aslında demokrasiyi yok ettiler. Partiler kapatıldı, Meclis susturuldu, sendikalar işlevsiz bırakıldı. Özgürlüklerin yerine yasakların hâkim olduğu bir dönem başlatıldı. 12 Eylül, demokrasiye vurulmuş en ağır darbelerden biridir.”
“Toplumsal Korku Nesiller Boyu Aktarıldı”
Hidayet Baysal, darbenin sadece o dönemi değil, sonraki kuşakları da etkilediğini belirterek şunları söyledi:
“İnsanlar konuşmaktan çekinir hale geldi. Fikir beyan etmek, hakkını aramak adeta suç sayıldı. Korku kültürü, toplumun damarlarına işledi ve bu miras yıllarca sonraki nesillere aktarıldı.”
“Türkiye’nin Gücü Milletin İradesindedir”
Gelecek Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Baysal, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Türkiye’nin geleceği, darbe anlayışında değil; milletimizin iradesinde, hukuk devletinde ve adaletin üstünlüğünde gizlidir. 12 Eylül’ü unutmayacağız, unutturmayacağız. Bir daha asla milletin iradesi tankların gölgesinde esir alınamayacak.”