|
Tweet |
“TBMM, Terörün Gölgesinden Değil, Milletin Hür Sesinden Güç Almalıdır”
Köse, TBMM bünyesinde kurulması planlanan komisyonun içeriğinin ve hedefinin kamuoyuna açık ve net şekilde sunulmadığını belirterek sürece dair ciddi kaygılarını dile getirdi:
“Bu milletin temsilcisi olan Meclis, Kandil’le aynı cümlede anılamaz. Eğer bir komisyon, dolaylı yoldan da olsa terörle diyaloğun önünü açıyorsa, orada halkın değil; birilerinin arka plan hesapları konuşuluyor demektir. Biz bu kirli hesapların karşısında Karadeniz kadar dik, millet kadar sağlam duracağız.”
“Barış, Teslimiyetle Değil, Onurlu Bir Duruşla Gelir”
Anahtar Parti Trabzon İl Başkanı Hüseyin Cahit Köse, barış ve huzur taleplerinin toplumda karşılık bulabilmesi için öncelikle adaletin tesis edilmesi gerektiğini vurguladı:
“Barış; terör örgütlerine zemin hazırlayarak değil, milletin değerleriyle barışılarak sağlanır. Huzur; dağ kadrolarıyla değil, bu ülkenin çiftçisiyle, işçisiyle, öğretmeniyle omuz omuza vererek kurulur. Biz sahte barış çağrılarını değil, gerçek bir toplumsal onarımı savunuyoruz.”
Köse açıklamasında, iktidarın gündeminde sıkça yer alan yeni anayasa tartışmalarının, toplumun gerçek sorunlarını görünmez kılma amacı taşıdığını ifade etti:
“Trabzon’da balıkçısı denize küs, esnafı siftahsız, gençleri işsiz. Ama Ankara’da masa başı anayasa gündemi. Bu halk kâğıt üzerinde değil, mutfağında adalet arıyor. Yeni anayasa değil, yeni bir yönetim ahlakı gerekiyor. Ve bu ahlak, Anahtar Parti’nin durduğu yerde var.”
“Şehitlerin Ruhuna İhanet, Milletin Vicdanında Asla Affedilmez”
Hüseyin Cahit Köse, açıklamasında özellikle Karadeniz halkının teröre karşı duruşuna vurgu yaparak, bölge halkının siyaset üstü bir değer olan şehitlik kavramına ne denli önem verdiğinin altını çizdi:
“Trabzonlunun gözünde şehidin kanı vatandır. O kana saygısı olmayanın bu şehirde adı bile anılmaz. Biz hiçbir siyasi senaryoya, hiçbir kirli ittifaka şehitlerimizin ruhunu kurban etmeyiz. Anahtar Parti, bu çizgide yürümeye ant içmiş bir iradenin adıdır.”
Köse, açıklamasını halkın vicdanını temsil eden güçlü bir ifadeyle noktaladı:
“Biz makamdan, protokolden, pazarlıktan değil; milletten yanayız. Anahtar Parti, ne Kandil’in dayatmasını kabul eder ne halkın iradesini pazarlık konusu yapar. Trabzon’un rüzgârı hangi yöne eser bilirsiniz: Haktan, adaletten, dik duruştan yana. Biz de tam orada duruyoruz.”
