|
Tweet |
“AÇIKLANAN ENFLASYON DÜŞÜYOR AMA HAYAT PAHALILIĞI ARTIYOR”
Yerli ve Milli Parti Elazığ İl Başkanı İsmail Hakkı Çevik, TÜİK’in açıkladığı yıllık %31,07 enflasyonun, halkın yaşadığı geçim zorluklarını yansıtmadığını belirtti.
Çevik, şu ifadeleri kullandı:
“Enflasyon düştü deniliyor ama halkın hissettiği enflasyon bunun çok üzerinde. Pazarda, özellikle kış geldi, giyimde, markette fiyatlar katlanıyor. Fatura, kira ve ulaşım maliyetleri yükseliyor. Adaketsiz kişiler,kendisine zam yaparken dar gelirli vatandaş unutuluyor..
“30 BİN TL ÜST SINIRI, ADALETSİZLİĞİ DERİNLEŞTİREN BİR KARARDIR”
Gündemdeki 30 bin TL üst sınırı da değerlendiren Çevik, uygulamanın kamu çalışanları arasında derin bir eşitsizlik yarattığını söyledi.
Çevik şu sözleri dile getirdi:
“Bir grup yönetici için yapılan düzenleme ,hele bir de ekonomi / Para yönetimi başında olanların kendileri için yaptığı 30 bin TL’ye kadar düzenleme milyonlarca memur, işçi ve emekli görmezden gelme halkı yönetenlere karşı artık güvensizliğe düşürmüştür.. Ekonomik yük yine dar gelirlinin sırtına bindiriliyor..Bu acayip hal, sarı sendika babalarını hiç rahatsız etmiyor ,neden ? Çünkü onların fahiş maaşlarını bilseniz diliniz uçuklar, niye sesleri çıksın, al gülüm ver gülüm sarı sendikacılık..Yani yukarıdakiler aşağıdakilere karşı, onları savunacak her jesimle ittifakta yapmışlar..İktidar olduklarında bu sendikal sistemi tamamen kaldıracaklarını, işçinin sırtından geçinen halkı unutan bu asalaklara tolerans tanımayacaklarını söyledi..Bu karar, sosyal devlet anlayışıyla bağdaşması bi kenara, halkı, emekliyi, dar gelirliyi başta olmak üzere umursamazlıktır”
“ELAZIĞ’DA VATANDAŞIN GÜNDEMİ NET: GEÇİNEMİYORUZ”
Saha temaslarında en sık duyduğu cümlenin “Geçinemiyoruz” olduğunu vurgulayan İsmail Hakkı Çevik, Elazığ’da ekonomik baskının her geçen gün arttığını söyledi.
Çevik, değerlendirmesinde şunları aktardı:
“Elazığ’da pazar çantası dolmuyor, faturalar ödenemiyor, kiralar maaşın önüne geçti. Haliyle alım gücü düştü, gençler evlenmeye korkar hale geldi, ama bizim ağa : "Üç çocukta az" diyor..Okuyan insanlar, iki maaş almayı tasarladığından, bir mesleği, yüksek tahsili olup çalışan olmayan birini almaya imkan görmüyorlar, bu da özellikle kadınlarımızın zor şartlardaki işlere dahi girmek için psikolojilerini zorlamalarına sebep oluyor.. İşsizlik oranı %8 den yukarıda..Veriler hiç inandırıcı değil..Yani en temel ihtiyaçlara ulaşmak artık giderek zorlaştı. Böyle bir tabloda maaşlara zam yapılmaması, vatandaşın sesini duymamak demektir.” Yüzlerce üniversite bölüm aç ve ona dönük planlı istihdam yok, eğitiminde kalitesi malum..Makedonya' da,Kıbrısta okuyan avukat, tabii ki mafya ayakçılığı yapacak..( Kıbrıs' ta diğer bölümlere bir şey demiyorum, ama hukuk,tıp, iktisat gibi önemli konular bu basit ve salt para kazanan fabrika kafasıyla öğrenilemeyeceğini söylüyorum)..Kontenjanların ve eğitimin zayıf üniversite bölümlerinin açılması, ülkede hukuk eğitimi kalitesini, doktor eğitimi , ekonomi eğitimi kalitesini kaybettirdi ve bir de sahte diplomaları artık konuşmaya utanıyoruz, çünkü baştakilerde dahi bu rezaletler tartışılıyor.. Yani, ehliyet,liyakat katledilmiş müteahhitlik ve silah sanayi rantbl olduğu için şu anda ona yönelen hükümet, tarımı katletmiş, tekstili mahvetmiş, nice firmalar kapatılmıştır..Velhasıl bu memleketin gıda ve giyim temelli geliri kenara atılmış, halk haline terk edilmiş.. Mesele hala, biz gidersek, yerimize veliahtlar mı geçsin, yoksa brokratlar mı? Bütün dert bu !
“BU AY AÇIKLANAN KİRA ARTIŞ ORANI, DAR GELİRLİYİ TAMAMEN ÇARESİZ BIRAKTI”
Çevik, bu ay belirlenen kira artış oranına da sert tepki göstererek, artışın özellikle düşük gelirli ve emekliler için büyük bir yük oluşturduğunu söyledi. Hükümetin kulağı sağır..Ev sahiplerinden çok vergi alacağım diye onları korkutmaya çalışırken, kiracının başına bu vegi nasıl dolanacak onu düşünmüyor.. Yani ailelerin okuyan, ya da okuyan ama işsiz bir durumda üç çocuk olsa, anne baba beş kişi, nasıl bir geçim ve nasıl bir travma olabileceğini bu tuzu kurular anlamamaktadır. Galiba bunlar, vatandala peygamber imtihanı, kendilerine Karun imtihanı sunuyorlar..Allah Teala kimseye takatinden fazla imtihan vermez, ama imtihan,musibet isteyene ve halkı bu duruma düşürenleri seçtikleri için böyle imtihanlar verebilmekte.. Buna Kitap " Belaun Aziim" der..Bakın bu ayet hangi halklara verilmiş..
Demek ki Allah, seçilen ve seçenlere göre ya ' Belaun Hasene/ Kişiye göre kolay,güzel imtihan' kişiye göre de ' Belaun aziim veya Belaun Eliim' denilen imtihanları vermektedir. Demek ki hepimiz bu işte bir müsebbibiz.. Allah kimseye zulm etmez..! Eğer Rahmani imtihansa o doğaldır, kişi kendi kapasitesine göre onu kaldırmakla direnci artacağını bilmelidir, bu insani ilerlemede, bazındoğal olsun, doğal olmasın zorlukları yenebilme yetisi kazababilmek için aklını kullabarak direnmesi, çabalaması ve başarması onu her konuda yüceltecektir, bu başka..Burada şimdi bundan bahsetmiyoruz..
Bizim bahsettiğimiz kendi ellerimizle yaptığımız ve bunun bedelini ödemek zorunda kaldığımız, imyihan ve musibetlerdir..
O halde, hem halk olarak biz insani değerlerimize adalete,ahlaka yönelirken, aynı zamanda zulümle yapılan icraat sahibi yönetenleri de birlikte değiştirmek durumunda olduğumuzu bilmeliyiz. Yani hep birlikte kabuk değiştirmeli, beyaz sayfalar açmak için akıllı tercihler yapmalıyız..
“SOSYAL DEVLETİN GEREĞİ, ADİL VE KAPSAYICI BİR MAAŞ DÜZENLEMESİDİR”
Yerli ve Milli Parti’nin politik yaklaşımına vurgu yapan Çevik, çözümün tüm kesimleri koruyan adil bir ücret politikası olduğunu söyledi.
“Ekonomide istikrar, adaletle sağlanır. Eğer memur, işçi, çiftçi,emekli eziliyorsa gelişmeden söz edilemez. Biz, herkesin hakkını koruyan adil ve kapsayıcı bir maaş düzenlemesini savunuyoruz, çünkü bu insani yaşam için kaçınılmaz acil bir zorunluluktur, bütün menhiyatın kaynağı öncelikle ekonomik istikrar ve genel ahlaki değerlerin birlikte götürülmesidir. Ahlak denilince, daima kadın erkek konusunu anlayanlar, fahşayı, hayırsız herşeyi bir bütün tefsir edemeyenlerdir..Tıkanma noktamız bu ”
“VATANDAŞ ARTIK SABRIN SON NOKTASINDA”
Çevik açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Vatandaşımız artık sabır sınırına geldi. Bu adaletsiz maaş ve kira politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Sendikalar sarılaşsa da, halkın sesi susmayacak, biz de susmayacağız.”