|
Tweet |
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde sular durulmuyor…
29 Mayıs’ta başlayan ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran İZENERJİ, İZELMAN ve EGEŞEHİR A.Ş grevlerinin ardından, emekçiler ile belediye arasında varılan anlaşmanın üzerinden daha bir hafta geçmeden, bu kez toplu işten çıkarma kararıyla yeni bir kriz patladı.
Belediyeye bağlı üç iştirak şirketinden — İZDOĞA, İZULAŞ ve İZBETON — toplam 1000 işçinin işine son veriliyor.
SENDİKAYA RESMİ YAZI GÖNDERİLDİ: LİSTE HAZIR, TARİH NET
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden İZDOĞA, İZULAŞ ve İZBETON, 10 Haziran 2025 tarihinde Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası’na resmi bildirim göndererek toplu işten çıkarma sürecinin başlatıldığını duyurdu.
Yazışmalara göre:
Toplamda 1000 emekçi, 4 Temmuz 2025 tarihine kadar işten çıkarılacak.
TOPLANTILARDA UYARI YAPILDI, “SENDİKA KATKI KOYMADI” DENİLDİ
İZDOĞA’nın sendikaya gönderdiği resmi yazıda, dikkat çeken ifadeler yer aldı. Yazıda, 7 Mayıs ve 13 Mayıs tarihlerinde yapılan toplantılarda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da katılımıyla, işten çıkarmaların önlenmesi ya da en az zararla atlatılması için öneriler tartışıldığı belirtildi.
Ancak, şirket tarafından yapılan değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
“Sendikanızın çözüm sürecine katkı koymadığı, aksine işyeri barışını tehdit eden tutumlar sergilediği gözlemlenmiştir.”
Bu ifadeler, sendika ve belediye yönetimi arasında süregiden gerilimin yeni bir boyuta taşındığını gözler önüne seriyor.
BİR HAFTADA TERSİNE DÖNEN TABLO
4 Haziran’da işçilerle belediye arasında grev sonlandıran anlaşma sağlanmıştı. Aradan yalnızca bir hafta geçtikten sonra 1000 kişilik tasfiye planının açıklanması, işçi sendikaları cephesinde şok etkisi yarattı. Grev sırasında “emekten yana duruş” vurgusu yapan İzBB yönetimi, şimdi tarihi boyutta bir personel kıyımına hazırlanıyor.
ZORUNLU MU, POLİTİK BİR HAMLE Mİ?
Şirket açıklamalarında “ekonomik, teknolojik ve yapısal zorunluluklar” gerekçe gösterilse de, çalışanlar bu süreci politik bir hamle olarak değerlendiriyor. İşçilerden bazıları “İzBB önce grevi sindirdi, sonra listeyi çıkardı” diyerek tepki gösteriyor.
Ayrıca İZDOĞA’nın yazısında yer alan “…çıkarmanın işçiler açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi…” ifadesi de, işten çıkarma kararlarının kesinleştiğini, yalnızca zararın boyutuna dair pazarlık yürütüldüğünü ortaya koyuyor.
ŞİMDİ NE OLACAK?
İŞÇİLER TEPKİLİ: “YAŞATILAN BU DEĞİL, UNUTULMAYACAK!”
Grev sürecinde büyük bir dayanışma örneği sergileyen işçiler, şimdi endişe içinde. Sosyal medya ve sendika platformlarında yapılan yorumlarda şu sözler öne çıkıyor:
“Emeğin şehri dediğiniz yerde 1000 kişi kapının önüne konuyor. Bu mudur sosyal belediyecilik?”
“Masanın bir yanında anlaşma, öteki yanında tasfiye listesi varsa bu samimiyetsizliktir.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işten çıkarma fırtınası, yalnızca çalışanları değil, sendikaları, kamuoyunu ve siyasi çevreleri de sarsmaya aday.
Bu süreç, yerel yönetim ve işçi hakları arasındaki en büyük sınavlardan biri olacak.
