Tweet |
Karakurt, insanoğlunun, özellikle günümüzde bilimin ve teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, güç dengeleri savaşının bambaşka boyutlara taşındığını belirtti. Ekonomik, askeri, biyolojik ve siber saldırıların artık yeni tehdit unsurları haline geldiğini vurgulayan Karakurt, dünya üzerindeki güç dengelerini elinde tutan toplumların, zekalarını ve teknolojik yetkinliklerini kullanarak bu risklerle başa çıkabildiğini ifade etti.
Karakurt, “Üst Akıl Sahipleri” olarak nitelendirdiği, 100-110 IQ ortalamasına sahip toplumların, çıkarları doğrultusunda tehdit hissettiklerinde düşman gördüklerini eleyebilme becerisi geliştirdiğini belirtti. Bu durumda, sorgulama bilincinden uzak, analiz yapamayan ve düşük zeka ortalamasına sahip toplumların, bu üst akıl sahipleri karşısında açık hedef haline geldiğini kaydetti.
Ali Karakurt, ülkemizin ve geleceğimizin güvence altına alınabilmesi için, çağdaş ve sorgulayıcı bir eğitim modeli geliştirmenin öncelik olduğunu vurguladı. Karakurt, “Bu nedenle ülkemizi bir bilgi toplumuna dönüştürmek, geleceğimizi güvenceye almanın en önemli unsurudur. Bilgiye dayalı, sorgulayan ve araştıran bir toplum yapısı kurmak, potansiyel tehditlere karşı en büyük güvencemiz olacaktır,” dedi.
Karakurt ayrıca Lübnan'da meydana gelen patlamalara da değinerek, Hizbullah üyelerinin kullandığı cihazların patlaması sonucu yaşanan can kayıplarına dikkat çekti. Patlamalardan İsrail’in sorumlu tutulduğunu belirten Karakurt, bölgedeki çatışmaların, uluslararası dengelerin nasıl tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gösterdiğini ifade etti.